Çoğu kişiye göre günün en önemli öğünü olan kahvaltı kimisine göre ise gereksiz yere yiyecek depolama.
Bu konu uzmanları bile ikiye bölmüş durumda.
Zira birçok uzman "kahvaltı yapmadan güne başlamayın" derken Kalp Cerrahı Dr. Mehmet Öz ise tam tersi yönde bir açıklama yapmış ve "kahvaltı yasaklansın" ifadesini kullanarak gündem yaratmıştı.
Mutfağının zenginliği ile gastronomi alanında çok önemli bir konumda bulunan Türkiye'de kahvaltı sofraları çeşit çeşit yiyeceklerle dolu oluyor.
Peynirler, reçeller, hamur işleri ve kızartmalar bile her gün masaları doldurduğu için bu düzeni sürdürmek sağlık için riskli hale geliyor.
Aslında sağlıklı gıdalarla yapılan kahvaltılar vücut için fayda bile sağlayabilir.
KALP KRİZİNDEN KORUYABİLİR
Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, kahvaltı etmeyenlerde kalp krizi ve kalp hastalıklarına yakalanma riski yüzde 27 daha fazla.
Kalp krizine neden olan faktörler; tansiyon, insülin direnci, serbest yağ asitleri ve LDL denilen kötü kolesterolün artışı olarak sıralanıyor.
KONSANTRASYONU ARTIRABİLİR
Yapılan 45 çalışma, kahvaltı etmenin konsantrasyon sağlama, dikkatimizin dağılmasını önleme ve hafızayı güçlendirme gibi etkilerinin olduğunu ortaya koyuyor.
Kahvaltı edilmediğinde uzamış açlık süresi kan şekerinin en alt düzeye inmesine neden oluyor ve beyne yeterli glikoz sağlanmıyor.
Bu durum konsantrasyonun azalmasına, verimin düşmesine, üretkenliğin azalmasına yol açıyor.
ENERJİ KAYNAĞI OLABİLİR
Ayrıca kahvaltı etmeyen kişiler yorgunluk, güçsüzlük, konsantrasyon bozukluğu, kan şekeri düşüklüğü ve gün boyu uykusuzluk yaşıyor.
KAHVALTIYI ATLAMAK FELÇ YAPIYOR
Tüm bunların yanında Rusya'da yapılan bir araştırmaya göre zamansızlık veya stres nedeniyle sık sık kahvaltıyı atlamak felce yol açabiliyor.
Araştırmaya göre akşam yemeğini saat 20.00'den sonra yemek ise kalp krizi riskini artırıyor.
Kardiyolog Ksenia Eruslanov bu etkilerin aralıklı oruç veya Ramazan orucunda ise görülmediğini vurguluyor.
Çünkü ilginç bir şekilde bu kişilerin kardiyovasküler olaylara yakalanma riskinin daha az olduğu görüldü.
BİLİNÇLİ AÇLIK AYNI ETKİYE SAHİP DEĞİL
İlk bakışta bu oldukça çelişkili gibi görünüyor.
Doktor öğün atlamanın nedenine bağlı olarak vücutta temelde farklı mekanizmaların tetiklendiğini açıkladı.
Bir kişi zaman eksikliği veya stresli bir durum nedeniyle düzenli olarak öğün atladığında, vücudu stres hormonu kortizol üretiyor.
Steroid yapıdaki bu glukokortikoid hormonu, iltihabı tetikliyor ve aterosklerotik plakların büyümesini uyarıyor.
Bu da kalp ve kan damarlarında sorunlara yol açıyor.
Ancak oruç bilinçli olarak uygulandığında, yani kişi hem zihinsel hem de fiziksel olarak öğün atlamaya hazırlanıyorsa, vücut aterosklerotik plakların oluşumunu engelleyen mekanizmaları harekete geçiriyor.
VÜCUT AÇKEN KENDİNİ YENİLİYOR
Otofaji yani onarma ve yenileme süreci başlatılıyor.
Bu bilinçli açlık vücudumuzun hücrelerini hasarlı bileşenlerden ve toksinlerden temizliyor.
Bu da serbest radikallerin aktivitesini azaltmaya ve yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı oluyor.
ANA ÖĞÜN ATLANMAMALI
Eruslanova bu bilgilere ek olarak insanları gün içerisinde ana öğünleri atlamamaları yönünde uyarıyor.
