New York'un İlk Müslüman Belediyeyi Adayı: Zohran Mamdani'nin Siyasi Yükselişi

New York'un İlk Müslüman Belediyeyi Adayı: Zohran Mamdani'nin Siyasi Yükselişi
New York ön seçimlerinde Demokrat Parti'nin genç belediye başkan adayı Zohran Mamdani, Müslüman kimliği ve ilerici vaatleriyle dikkat çekiyor. 33 yaşındaki Mamdani, toplumsal adalet ve barınma meselelerine odaklanarak, New York'un geleceğini şekillendirmeyi hedefliyor.

New York’ta düzenlenen ön seçimlerde, Demokrat Parti’nin belediye başkan adaylığı için belirlenen isim siyasetin yeni yüzlerinden biri oldu: Zohran Kwame Mamdani. 33 yaşındaki Mamdani, New York’un ilk Müslüman belediye başkanı olma yolunda aday. Peki, Zohran Mamdani kimdir?

Kampala’dan Queens’e

Uganda’nın başkenti Kampala’da 18 Ekim 1991’de doğan Zohran Mamdani, yedi yaşında ailesiyle birlikte New York’a göç etti. Burada bir devlet okulunda eğitim gördü, Bronx Science Lisesi’ni bitirdi. Üniversite öğrenimini Maine’deki Bowdoin College’da Afrika Çalışmaları (Africana Studies) alanında tamamladı.

Mamdani’nin annesi, dünyaca ünlü Hint asıllı yönetmen Mira Nair, babası ise Columbia Üniversitesi’nde akademisyen olan siyaset bilimci Mahmood Mamdani. Her iki ebeveyn de Harvard mezunu.

Mamdani’nin eşi ise Brooklyn’de yaşayan 27 yaşındaki Suriyeli sanatçı Rama Duwaji. Mamdani ile Duwaji, Hinge isimli arkadaşlık uygulamasında tanıştılar.

“Örgütlenmeden umuda”

2021 yılında New York Eyalet Meclisi’ne seçilerek Astoria, Ditmars-Steinway ve Astoria Heights bölgelerini temsil etmeye başlayan Mamdani, siyaset öncesi yaşamında düşük gelirli konut sahiplerini tahliye tehdidine karşı savunan bir danışman olarak çalıştı. Bu süreçte barınma krizinin “doğal bir sonuç değil, siyasi bir tercih” olduğuna inandı ve siyasete atılmaya karar verdi.

Zohran Mamdani’nin siyasi kimliği yalnızca seçimlerle değil, örgütlenmeyle de şekillendi. Lise yıllarında okulunun ilk kriket takımını kurdu. Üniversitedeyken Filistin İçin Öğrenciler (Students for Justice in Palestine) grubunun ilk şubesini kurdu. Ülke genelinde sağlık reformu ve seçim kampanyaları için çalışan ilerici örgütlerde aktif görev aldı.

Film, rap ve yazarlık gibi alanlarda da üretim yaptı ancak her zaman dönüp dolaşıp siyasete ve toplumsal harekete geri döndü. Kendini her fırsatta bir “örgütçü” olarak tanımlıyor.

“Herkes için kent”: Mamdani’nin kampanyası ve vaatleri

New York’un en genç belediye başkan adayı, aynı zamanda vaatleriyle de dikkat çekiyor. Adaylık kampanyasını “kentte yaşamanın pahalı olduğu gerçeğiyle yüzleşme” üzerine kuran Mamdani’nin vaatleri arasında şunlar öne çıkıyor:

Şehir genelinde ücretsiz otobüs hizmeti,

Kira dondurma ve ihmalkâr ev sahiplerine yönelik sert yaptırımlar,

Kentin yönettiği uygun fiyatlı bakkal zincirleri,

6 haftalıktan 5 yaşına kadar çocuklar için evrensel kreş hizmeti,

Sendikalı işçiler tarafından inşa edilecek kira kontrollü konutların üretiminin üç katına çıkarılması.

Mamdani, bu vaatleri sadece sözle değil, sembolik jestlerle de görünür kıldı. Atlantik Okyanusu’na girerek kira dondurma çağrısında bulundu, Ramazan’da metroda orucunu burrito’yla açarak gıda güvensizliğine dikkat çekti. Seçimden hemen önce Manhattan’ı boydan boya yürüyerek halkla doğrudan temas kurdu.

Kimlik, İslamofobi ve Filistin siyaseti

Mamdani, Müslüman kimliğini açıkça ve politik olarak sahiplendi. Kampanya süresince sık sık camileri ziyaret etti, Urduca kampanya videoları yayınladı. Mamdani bir konuşmasında, “Kamusal alanda Müslüman olmak, bazen gölgede kalmanın getirdiği güvenlikten vazgeçmektir” dedi.

Filistin konusunda da, Demokrat Parti’nin ortalamasının çok ötesinde bir tutum aldı. İsrail’in Gazze’de “soykırım suçu işlediğini, bir apartheid rejimi kurduğunu ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun uluslararası hukuk kapsamında yargılanması gerektiğini” savundu. New York’ta İsrail yerleşimlerini destekleyen vakıfların vergi muafiyetlerini kaldırmayı amaçlayan bir yasa tasarısı sundu.

Son olarak Mamdani “Hiçbir ülkenin vatandaşlık haklarını dine göre sınıflandıramaması gerektiğine inanıyorum” dediği bir açıklamada, İsrail’in Yahudi bir devlet olarak var olma hakkı konusundaki belirsizliğe dikkat çekti. Aynı zamanda antisemitizme karşı mücadele edeceğini, nefret suçlarına karşı kaynakları artıracağını da vurguladı.

Soli Özel ise Sınır Ötesi’nde Mamdani’nin bu pozisyonunu şöyle değerlendirdi:

“New York, Amerika’nın en büyük, en yüksek nüfuslu şehri. Nüfusunun üçte biri Yahudi. Demokrat Parti delegelerinin de hatırı sayılır bir bölümünün Yahudi olduğundan eminim. Buna rağmen Mamdani, İsrail’in Gazze savaşını çok kınadı fakat antisemitizmi de aynı ölçüde şiddetle kınadı. Çok kıvrak bir zekâ var.”

“Bir umut ışığı gibi”

Zohran Mamdani’yi “Alexandria Ocasio-Cortez ve Bernie Sanders’a yakın bir çizgide, eşitlikçi bir iktisat politikasını savunan bir aday” olarak tanımlayan Özel, özellikle gençlerle kurduğu bağa dikkat çekti:

“Gençlerin dilini konuşabilen, onlara hitap eden birisi. Demokrat Parti’nin belediye başkanı adayı olması küçümsenecek bir şey değil. Bu, Amerika bağlamında çok önemli. Kendisine yönelik muazzam bir karşı propagandanın geleceğine eminim. Ama New Yorklu seçmenlerin yerleşik siyasetçilerden bıkmış olduklarını düşündüğümden, yüksek bir şansı olduğunu da sanıyorum.”

Son olarak Mamdani’nin siyasi yükselişini şöyle yorumladı:

“Demokrat Parti’nin üst yönetimi, toplumdan gelen ve Mamdani’nin ya da Bernie Sanders’ın şahsında ortaya çıkan hoşnutsuzluğun ne olduğunu anlamamakta ısrarlı. Bu gelişme Ohio’da ya da Arizona’da yaşansaydı daha da umut verici olurdu. Ama yine de, Amerikan siyasetinde çok enteresan bir kampanya dönemi yaşayacağımız kesin.”

Zohran Mamdani’nin kampanyası, yalnızca New York’un değil, Demokrat Parti’nin ve ABD siyasetinin geleceği açısından da dikkatle izlenmeye devam ediyor.

İLGİLİ HABERLER