Ben Neden Düşündüğümden Daha Güzelim?" konusu hakkında güncel bilgilere ulaşabileceğiniz rehber niteliğindeki içeriğimize hoş geldiniz. Bu konu popülerliğiyle herkesin ilgisini çeken bir konu olduğundan, içeriğimiz güncel tutulacak ve yeni yılda da bilgilendirici bir kaynak olarak kullanılabilecektir. İçeriğimiz hakkındaki görüşlerinizi ücretsiz olarak paylaşarak bize destek olabilir ve yararlı bulduğunuz bilgileri beğenebilirsiniz.
Güzellik, algısal bir haz duyumsatan, hoşnutluk veren özellikleri olan bir canlı, nesne veya kavram olarak tanımlanabilir. Estetik, toplumbilim, toplumsal ruhbilim ve kültürün bir parçası olarak güzelliği inceler.
Gözle görülen nesneler, güzel bir yüz veya bina gibi, işitilen müzik, tadılan yemek, koklanan çiçeklerin kokusu gibi beş duyu ile algılanan şeyler yanında güzel ahlak gibi soyut kavramlar da güzellikle ilişkilidir.
Felsefede estetik yaklaşım, güzellik tanımı tarihsel olarak incelenen bir konu ve felsefenin temel dallarından biridir. Farklı çağlarda, filozoflar güzelliğe farklı tanımlar getirdiler. Eski Yunan filozofu Plotinus, güzelliğin ilahi aklın nesnel dünyada yansıması olduğunu söyledi. 19. yüzyıl Alman filozofu Hegel, güzelliğin tabiatın kendisinin bütünündeki Mutlak Ruh'un yansıması olduğunu düşündü. Kant, güzelliğin subjektifliğine vurgu yaparak, kişinin güzel ve çirkin ile ilgili yargılarının sonucu olduğunu belirtti. Güzel olanın bakılana değil, bakana göre belirlendiğini ve öznel olduğunu düşünürken, fenomenik güzellik tanımı, güzelliğin bakılan nesneye değil, bakana özgü olan matematiksel formüllere dayalı simetri ve oran gibi tartışılmaz kurallara bağlı olduğunu savunur. Toplumların beğenileri kültürlere ve zamana göre değiştiğinden, mutlak ve ideal güzellikten bahsetmek mümkün değildir. Bu sebeple öznel güzellik tanımı desteklenmektedir.