Davutoğlu’nun sosyal medya hesabından yayınladığı videodaki konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Deprem bölgesinden gelen acı haberler, yüreğimizi dağlamaya devam etti. Vefat sayımız, 35 bini, yaralı sayımız 100 bini geçti. Milyonlarla insanımız bölgeyi terk etme telaşı içinde. Başka şehirlerde ve arama gayretinde. Yüreğimi dağlanıyor.
Acıyla kalkıyor, acıyla yatırıyoruz. İşte böyle acıyla yüreğimizin dağlandığı bir günde bugün iki iktidar sahibinin konuşmalarını dinledik. Özellikle onların konuşmalarını bekledim bu açıklamayı yapmak için. Önce Bahçeli konuştu. Yine aynı öfkeli surat, yine aynı nefret dili, aynı tehditler. Oraya halkımıza yardım etmek için giden sivil toplum kuruluşlarını tehdit etti, gönüllüleri tehdit etti. Sayın Bahçeli, bıktık sizin tehditlerinizden, öfkeli yüzünüzden Milletimiz artık daha farklı bir siyaset bekliyor.
Sayın Erdoğan’ın konuşması, kabine toplantısı sonrasında. Yine aynı öfkeli dil. Her ikisi de milli birlik ve beraberlikten bahsetti ama konuşmalarında ve dillerinde ne milli özellik vardı ne beraberlik çağrısı. Sayın Erdoğan da tehdit etti. Not tutuyoruz dedi. Yüklendi, yüklendi. Evet Sayın Erdoğan, biz de not tutuyoruz. Şu acılar geçsin bu notları hep karşılıklı olarak paylaşacağız ve milletimiz karar verecek kimin haklı, kimin haksız olduğunu?
Sizden bugün iki mesaj bekledim aslında. Birisi üniversitelerle ilgili. Çok yanlış bir karar aldınız. Bu yanlış kararla ilgili üniversite rektörlerine, YÖK Başkanına, YÖK üyelerine, Meclis Komisyon Başkanına, Milli Eğitim Bakanlığı’na ve sizin Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikalar Başkanına mektuplar yazdım. Yapmayın, etmeyin diye.
Böyle acı bir dönemde seçimi erteleyerek, bir müddet daha iktidarda kalma çabanız millete yapılabilecek en büyük zulümdür. Biz böyle acılı dönemde seçimi zihnimizden bile geçirmeyiz. Günü geldiğinde yapılır, şimdi acıyı yaşamamız lazım.
Biliniz ki biz buradayız. Hem devleti ayağa kaldıracağız, hem demokrasimizi ayakta tutacağız hem de milletimiz üzerindeki bu kara bulutların dağılması için gece gündüz çalışacağız.”
