Kahramanmaraş'ta yaşanan deprem felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Ancak deprem sadece şehirleri değil, doğayı ve hayvanların doğal yaşam alanlarını da etkiledi. Yaban hayatı ve yaşam alanlarının deprem felaketinden olumsuz etkilenmesi nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı 2022 - 2023 arasındaki av dönemini ikinci bir duyuruya kadar 14 Şubat'tan itibaren durdurdu. Bunun üzerine gözler yeniden Türkiye'de yapılan avcılık faaliyetlerine çevrildi.
Yasaktan önce Tarım ve Orman Bakanlığı, çeşitli hayvanların avlanması için ihaleler açıyordu. Bu ihaleler hayvan severlerin de tepkisini çekiyor. Örneğin Geçtiğimiz yıl eylül ayında Eskişehir, Afyonkarahisar, Denizli ve Kütahya'da toplam 20 kızıl geyiğin avlanması için ihale açılmıştı. İhale, hayvan sever vatandaşların açtığı dava üzerine Afyonkarahisar Bölge Mahkemesi ihaleyi iptal etti. Böylece kızıl geyikler avlanmaktan kurtulmuş oldu.
Hayvan Hakları Savunucusu Avukat Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu öncelikle avcılığın sadece Türkiye'de değil tüm dünyada spor olarak kabul edilmesini önlenmesi gerektiğini savunuyor. Kalafatoğlu "Sporun tanımına bakacak olursak, uluslararası mevzuatta rekabet ortamı olması gerekiyor. Hayvanlar rekabet içinde olduklarını nasıl bilebilirler? Kanla biten bir durum bu spor değil cinayet olduğunu düşünüyorum" diyor.
Kalafatoğlu açılan ihalelere de değinmekte. Avukat, "Devletlerin yapmaması gereken diğer bir durum ise hayvanların öldürülmesi için kotalı bir şekilde ihale açılması" ifadelerini kullanıyor. Bu ihaleler genellikle av turizmi için yapılıyor. Yurt içi turizmin yanında Türkiye'de yurt dışından da bu ihalelere oldukça rağbet var. Bunun için yolculuk ve konaklama dahil av turizmi paketlerinin satıldığı internet siteleri de mevcut. Bu 2018 yılında ünlü İsveçli futbolcu Zlatan Ibrahimovic'in av turizmi ile Türkiye'ye geldiği ortaya çıkmıştı. Antalya'nın Finike ilçesindeki Beydağları’na gelen Ibrahimovic, boynuz uzunluğu 121 santim olan bir dağ keçisi vurdu.
Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Teknik Üyesi Tevfik Üçbaş Türkiye’de belirli avlaklarda belirli hayvanların avlanılması yine Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenmekte olduğunu söylüyor. Avlanan hayvanları da sıralayan Üçbaş, bunlardan bazılarının yaban keçisi, melez yaban keçisi, kızıl geyik, çengel boynuzlu, dağ keçisi, karaca, Anadolu yaban koyunu ve yaban domuzu olduğunu söylüyor.
Üçbaş "Bu avların Turizm Bakanlığından yetkili av turizmi belgeli acenteler tarafından yapılmaktadır" demekte. Tevfik Üçbaş, turizm avlarının Orman Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı'nın belirlediği yönetmeliklere göre, yetkililerin nezaretinde yapıldığını belirtiyor. Üçbaş, av izninin yaşı ilerlemiş ve erkek hayvanlar gibi belirli kriterlerdeki hayvanlar için verildiğinin altını çiziyor.
Ancak Hayvan Hakları Savunucusu Avukat Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu belirlenen kriterlerin dışındaki hayvanların da bu süreçte avlandığını savunuyor. Kalafatoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor:
"5 adet boz ayı ya da şu yaşlarda şu ebatlarda geyik avlanılacaktır şeklindeki ihalelere bakalım. Kota belirtilen hayvan dışında da hayvanlar vurulabiliyor, bu durumun da izahı zor, tespiti de güç olabiliyor. Bizler tabiat yerine karar veremeyiz, hayvanların hangisinin yaşayıp hangisinin öleceğine karar veremeyiz. Bir doğal seleksiyon vardır ve ona uymak durumundayız. Para karşılığında bunun yapılması 21. yüzyılda bir utanç kaynağı."
Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Teknik Üyesi Tevfik Üçbaş ise hayvanların avcılığı yasaklayarak korunamayacağını savunuyor. Üçbaş "Bu güne kadar hiçbir av türünün avcılar tarafından yok edilmediğini biliyoruz" sözleriyle öne sürüyor. Kaçak avcılığın önlenmesinde en çok katkısı olanların yine avlanma belgesi olan avcılar olduğunu savunan Üçbaş "Avcılığın yasaklandığı gün ülkemizde yapılan yasal avcılığın kat kat fazlası kaçak avcılığı artıracaktır" ifadelerini kullanıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nca kara avcılığının durdurulduğunu hatırlatan Avukat Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu, bu süre içinde kaçak şekilde avlananların kaçakçılar ile benzer cezalar almasını gerektiğini söylüyor. Kalafatoğlu "Bu yasak süresinde avlanan kişilere ise sadece idari para cezaları kesilebiliyor. Bu caydırıcı değil. Doğa yeterince tahrip edilmişken daha çok korumamız lazım" diyerek sözlerini tamamlıyor.
