Küresel Piyasalarda Merkez Bankalarının Politikalarına İlişkin Beklentiler Risk İştahını Etkiliyor

Küresel piyasalarda, merkez bankalarının "şahin" politikalarını terk edebileceği beklentisinin artması, risk iştahını desteklemektedir. Enflasyon ve resesyon endişeleri arasında sıkışan dünya ekonomilerinde, para politikası tahminleri varlık fiyatları üzerinde etkili olmaktadır.

ABD'de dün açıklanan verilere göre, ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 3 Haziran ile biten haftada 261 bine çıkarak Ekim 2021'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Bu veri, iş gücü piyasasının soğumaya başladığına dair tahminlerle birlikte para piyasalarındaki "şahin" fiyatlamaları zayıflatmış ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek haftaki para politikası kararları öncesi beklentileri değiştirmiştir. Piyasalara göre, bankanın 14 Haziran'da faizleri 25 baz puan artırma olasılığı yüzde 24'e gerilemiştir.

Bu durum tahvil piyasalarında ve değerli metallerde alıcılı bir seyri desteklerken, resesyon ihtimali artması Brent petrolünün varil fiyatını aşağı çekmiştir. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi dün yaklaşık 10 baz puan düşerken, altının ons fiyatı yüzde 1,3 yükselerek 1.965 dolara çıkmıştır. Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 1,7 düşerek 75,4 dolara gerilemiştir.

Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD'de enflasyon ivmesinin yavaşladığına dair işaretler olsa da hala önemli bir endişe olduğunu belirterek, Fed'i para politikası rotasında tutmaya çağırmıştır.

Dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,62, Nasdaq endeksi yüzde 1,02 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,50 yükselmiştir. ABD endeks vadeli kontratları ise yeni güne düşüşle başlamıştır.

Avrupa'da ise karışık bir seyir öne çıkmıştır. Avro Bölgesi'nde açıklanan verilere göre, bölge ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,1 daralarak resesyona girmiştir. Bölge ekonomisinin resesyona girmesine rağmen Avrupa Merkez Bankası (ECB), faiz artırımlarına devam edeceği beklentilerini korumaktadır. Bankanın 15 Haziran'daki toplantısında 25 baz puanlık bir faiz artışına kesin gözüyle bakılmaktadır. ECB'nin yıl sonuna kadar toplamda 50 baz puanlık faiz artırımı yapması öngörülmektedir.

Dün İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,32 gerilemiş, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,18, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,27 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,81 yükselmiştir. Avrupa endeks vadeli kontratları ise yeni güne yükselişle başlamıştır.

Asya piyasalarında ise alış ağırlıklı bir seyir izlenmektedir. Çin hükümetinin ekonomiyi destekleyici adımlar atacağı beklentisi öne çıkmaktadır. Çin'de açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 0,2 artarken, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yüzde 4,6 gerilemiştir. Bu veriler, ülke içindeki ekonomik aktivitenin yavaşlamış olabileceği ve küresel talepte güç kaybı endişelerini gündeme getirmiştir. Analistler, Çin hükümetinin dün mevduat faizlerinde indirime gittiğini hatırlatarak, bu adımların devam edeceği beklentisini dile getirmektedir.

Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,7, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,1, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 ve Hong Kong Hang Seng endeksi yüzde 0,3 yükselmiştir.

Yurt içinde ise Borsa İstanbul'da dün dalgalı bir seyir izlenmiş ve BIST 100 endeksi önceki kapanışa göre yüzde 0,13 düşerek 5.554,00 puandan tamamlamıştır.

Ayrıca, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na (TCMB) atanan Dr. Hafize Gaye Erkan, Türkiye'nin ilk kadın banka başkanı olmuş ve Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanlığına getirilmiştir.

Dolar/TL, dün yüzde 0,5 artarak 23,3681 seviyesinden kapanmış ve bugün bankalararası piyasanın açılışında 23,4510 seviyesinde işlem görmektedir.

Analistler, bugün yurt içinde sanayi üretimi verilerinin takip edileceğini ve teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.700 ve 5.850 seviyelerinin direnç, 5.500 ve 5.400 puanın destek konumunda olduğunu belirtmektedir.