Sözde “Onur Haftası” dolayısıyla LGBT etkinliği yapacağını duyuran İstanbul Barosu’na karşı avukatlar tepki gösterdi.
Baronun düzenleyeceği “LGBTİ+ Hakları ve Onur Haftası Paneli”nin iptal edilmesini isteyen avukatlar, Baro Başkanı Avukat Filiz Saraç’tan randevu talep etti ancak yanıt alamadı. Avukatlar, Baro önünde eylem yaparak, etkinliği protesto etti, “Özgürlükler ve haklar maskesiyle, cinsiyetsizliği savunmanıza müsaade etmiyoruz. Toplum ve hukuk nezdinde dayatılan LGBT ideolojisini kabul etmiyoruz.” dedi.
Açıklamayı İstanbul avukatları adına Zeynep Küçük okudu. Vatan Partisi, Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) de avukatlara destek verdi. Baro önüne toplanan vatandaşlar, “LGBT elini insanlıktan çek!” mesajı verdi.
Baro’nun bulunduğu İstiklal Caddesi’ndeki vatandaşlar da açıklamaya destek vererek avukatları tebrik etti. Eyleme, basın mensupları da yoğun ilgi gösterdi.
Açıklamada, insan hakları mücadelesinin Baro içinde kirletilerek yürütüldüğüne dikkat çeken Avukat Zeynep Küçük, Baroya şunları sordu:“İnsan hakkı, insanları cinsiyetine yabancılaştırmak ve uyuşturucuya, bunalıma sürüklemek midir? LGBT propagandasının kurbanı olan gençlerin yaşadığı acıları, pişmanlığı görmüyor musunuz?
İnsan hakkı, küçücük çocukların cinsiyetiyle oynayarak onları istismar etme hakkı mıdır?
İnsan hakkı aileye savaş açma, toplumu çürütme hakkı mıdır?
Bölücü ve gerici terör örgütlerini besleyen ABD’nin fonlarıyla yaşayan derneklerin koluna girip insan haklarını savunduğunuzu mu zannediyorsunuz? Sözde Onur Yürüyüşlerindeki ‘Özerk Kürdistan’ sloganlarını da mı duymuyorsunuz?”
Küçük, LGBT ideolojisinin emperyalist bir dayatma olduğunu vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti:
“Bizler kadın ve erkeğiz. Çocuklarımıza anne ve babayız. Panel programınıza aldığınız ‘kuir teori’ denen zırvayı reddediyoruz. Özgürlükler ve haklar maskesiyle, cinsiyetsizliği savunmanıza müsaade etmiyoruz. Toplum ve hukuk nezdinde dayatılan LGBT ideolojisini kabul etmiyoruz. Bu küresel taarruza hukukun temini ve hakların korunması için kurulan bir meslek örgütü tarafından arka çıkılması kabul edilemez. Baromuz tarafından asıl, bu dayatmalara maruz kalan gençlerimiz, çocuklarımız, aile yapımız, Türkiye’nin bağımsızlığı, milletimizin geleneksel yapısı, cumhuriyetimizin halkçı kültürü korunmalıdır.”
Küçük, Baro yönetimini uyardı ve ekledi:
“İnsanın kendi vücuduyla ve doğasıyla kavgalı hale getirilmesine alet olmayın, insanlığın yıpratılmasına alet olmayın. Toplumun temel taşı olan Aile kurumunun yozlaştırılmasına ve toplum yapısının bozulmasına alet olmayın. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın cinsiyetiyle oynanmasına ve çocuk istismarına alet olmayın. Toplumsal cinsiyet ideolojisinin hukuk şemsiyesi altında ve “haklar” temelinde meşrulaştırılmasına alet olmayın. Emperyalist sistemin saldırılarına boyun eğen bir meslek örgütü istemiyoruz. Baromuz milli ve bilimden yana tavır almalı, küresel saldırıları göğüslemeli ve ivedilikle LGBT propaganda ve örgütlenmesini engellemeye yönelik bir yasa tasarısı için çalışmalıdır.”
