Tarih: 11.07.2023 22:14

ZEKERİYA YAPICIOĞLU: “EMEKLİLERİN MAAŞ ARTIŞININ YETERLİ OLMADIĞI BİZE GÖRE TARTIŞMASIZDIR. BİZİM TEKLİFİMİZ, EMEKLİLERE DE MEMURLARA DA YAPILDIĞI GİBİ SEYYANEN ZAM YAPILMASIDIR. BU RAKAM EN AZ 5 BİN LİRA OLMALIDIR”

Facebook Twitter Linked-in

Bizim teklifimiz, emeklilere de memurlara da yapıldığı gibi seyyanen zam yapılmasıdır. Yani oransal olarak yapılan yüzde 25’lik zammın üzerine seyyanen her bir maaşa bir miktarın ilave edilmesidir. Bütçe imkanlarına göre bu rakam en az 5 bin lira olmalıdır” dedi.

Zekeriya Yapıcıoğlu, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yapıcıoğlu, şunları söyledi:

“DİN KAVRAMI ÜZERİNDEN ORTAYA ÇIKARILAN İRTİCA PARANOYASI VE İMPARATORLUK BAKİYESİ TOPRAKLARIN TEKRAR BÖLÜNMESİ KORKUSU 100 YILDIR MEMLEKETİ MEŞGUL ETMEKTEDİR”

"Mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinde milletimiz, çok yüksek bir katılımla iradesini sandığa yansıtarak yeni Cumhurbaşkanı’nı ve milletvekillerini seçti. Son seçim sürecinin en çok konuşulan partilerden birisi de şüphesiz HÜDA PAR oldu. Lehte, aleyhte çok şey söylendi. 100 yıl önce dedelerimiz, emperyalist işgale karşı durdu. Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Laz’ı, Çerkes’iyle hep birlikte yeni bir gelecek inşa etmeye azmetti. Destansı bir mücadeleyle işgal güçlerini coğrafyamızdan söküp attık. Ne yazık ki bu yeni sistem kurulurken bu aziz milletin inancına, kültürüne ve medeniyet değerlerine uygun olmayan bir tutum sergilendi. Evet, düşmanı vatanımızdan defettik, fakat milletimizin geçmişi, medeniyeti, müktesebatı yok sayıldı. Fikirleri Batı’ya endeksli kimi odaklar, toplumsal dokuyu büyük bir tahribata uğrattı. Din kavramı üzerinden ortaya çıkarılan irtica paranoyası ve imparatorluk bakiyesi toprakların tekrar bölünmesi korkusu 100 yıldır memleketi meşgul etmektedir. Türkiye’nin birinci yüzyılı, birçok açıdan kayıp yüzyıl olarak tarihe geçti.

“MECLİS, TOPLUMUN TEMEL DOKUSUYLA BAĞDAŞMAYAN VE MİLLETİ MİLLET YAPAN TEMEL DEĞERLERE AYKIRI DÜZENLEMELER YAPAMAZ”

Bizim anlayışımıza göre devlet, bir arada yaşamak amacında olan insanların hür ve güven içinde yaşayabilmesi için oluşturulmuş hukuki ve siyasi bir teşekküldür. Türkiye’nin idari şekli cumhuriyettir. Cumhur ise farklı dilleri, renkleri ve inançlarıyla halkın bütünüdür. Bize göre temsil yetkisini halktan alan Meclis, toplumun temel dokusuyla bağdaşmayan ve milleti millet yapan temel değerlere aykırı düzenlemeler yapamaz. Anayasa ve kanunlar, insan haklarına, hukukun temel ilkelerine, genel ahlaka ve adaba uygun olmalı, toplumun inanç ve değerleriyle çelişmemelidir. Siyaset, kaos çıkarmak, kargaşa üretmek, çatışma ve anlaşmazlıkları körüklemek ve sorunları içinden çıkılmaz hale getirmek için yapılmaz. Tam tersine siyaset, adalet temelinde bir düzen inşa etmek, toplumsal barışı tesis etmek, kardeşlik ve dayanışma duygularını pekiştirmek, var olan sorunlara kalıcı çözümler üretmek, yeni sorun alanlarının oluşmasını engellemek ve toplumun huzurunu, refahını temin etmek için yapılır.

“YERLİ VE ADİL YENİ BİR ANAYASA İÇİN ACİLEN ADIM ATILMALIDIR”

Siyaset kurumu, bir yüzyıl daha kaybetmemek için Türkiye’nin temel sorunlarıyla yüzleşmelidir. Öncelikle vesayetten ve ideolojiden arınmış, ötekileştirmeyen, inanç ve hayat tarzı dayatmayan, temel hak ve hürriyetleri güvence altına alan, toplumun inanç değerleriyle örtüşen, siviller tarafından yapılmış yerli ve adil yeni bir anayasa için acilen adım atılmalıdır.

“KÜRT MESELESİ, HERHANGİ BİR ÖRGÜTE VE DIŞ MİHRAKA İNDİRGENMEDEN ADALET VE HAKKANİYET TEMELİNDE ÇÖZÜME KAVUŞTURULMALIDIR”

100 yıl önce uygulanan bazı yanlış politikalar nedeniyle zamanla büyük bir soruna dönüşen Kürt meselesi, herhangi bir örgüte ve dış mihraka indirgenmeden adalet ve hakkaniyet temelinde çözüme kavuşturulmalıdır. Hukuku olmayan ve bu sebeple zedelenen Türk-Kürt kardeşliğinin adalet temelinde tamir edilmesi; inanç, tarih ve vatan ortak paydasında devlet ile vatandaş arasındaki yakınlaşmaya vesile olacaktır.

“EMEKLİLERİN MAAŞ ARTIŞININ YETERLİ OLMADIĞI BİZE GÖRE TARTIŞMASIZDIR. BİZİM TEKLİFİMİZ, EMEKLİLERE DE MEMURLARA DA YAPILDIĞI GİBİ SEYYANEN ZAM YAPILMASIDIR”

Emeklilerin maaş artışının yeterli olmadığı bize göre tartışmasızdır. Bizim teklifimiz, emeklilere de memurlara da yapıldığı gibi seyyanen zam yapılmasıdır. Yani oransal olarak yapılan yüzde 25’lik zammın üzerine seyyanen her bir maaşa bir miktarın ilave edilmesidir. Bütçe imkanlarına göre bu rakam en az 5 bin lira olmalıdır.

“TÜRKİYE, ELİNDE İMKAN VARKEN İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİNE İZİN VERMEMELİDİR”

Türkiye, elinde imkan varken İsveç’in NATO üyeliğine izin vermemelidir. İsveç’in Türkiye’ye vermiş olduğu sözleri tutacağına dair bizim inancımız yoktur. Ayrıca son dönemde İsveç’te fikir hürriyeti anlamında Kur’an-ı Kerim’e, 2 milyar Müslüman’ın kutsalına yapılan alçakça saldırıları özendirme ve özgürlük adı altında kin ve nefret kusmaktan geri durmayan zalimlerin Müslümanların mukaddesatına bu denli pervasızca saldırılarına izin veren, hatta bunu teşvik eden İsveç, bunun bedelini ödemelidir.”


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —