Bir zamanlar gönderilen mesajlara hemen dönebilmek ayrıcalıklı ve pahalı bir özellikti. Her an ulaşılabilir olmak, 2000'li yılların başlarında daha akıllı telefonların yaygınlaşmadığı zamanlarda Blackberry gibi tek tük akıllı telefon markaları kullanıcılarına has bir durumdu. O zamanlar Whatsapp gibi ücretsiz anlık mesajlaşma uygulamaları yoktu. Çok SMS göndermek ise pahalıydı. Biriyle mi buluşacaktınız? Randevu yerine zamanında gelip gelmeyeceğini bilemeyebiliyordunuz. Birine bir şey sormanız mı gerekti? O kişiye ulaşmak saatlerinizi alabilirdi.
Şimdi ise çoğu kişide akıllı telefon var ve her an ulaşılabilir olmak artık sıradan bir özellik haline geldi. Hatta bunun ötesinde artık bir zorunluluk oldu. Akıllı telefonların bu kadar hayatımıza girmesiyle, atılan mesajlarda cevap bekleme süresi de daraldı. Artık attığımız bir mesajın cevabını beklemek için tahammülümüz kalmadı. Peki bir Whatsapp mesajına ne kadar süre içerisinde dönmek makul kabul ediliyor? Ne kadar süre içinde cevap verilmez ise özür dilemek gerekiyor?
Yüz yüze konuşmalarda cevap vermek, yapılan araştırmalara göre sadece 200 milisaniye (0.2 saniye) sürüyor. Avustralya'nın Sydney Üniversitesi'nde Dil Bilimi Profesörü NJ Enfield, "Yüz yüze iken o kadar hızlı cevap veriyoruz ki soru ile cevap arasındaki boşluğu algılayamıyoruz bile" diyor. İşte günümüzde anlık mesajlaşma uygulamalarını kullanırken hatta e-posta yollarken bile bu hızı bekler hale geldik.
Bu durum biraz insanların sabırsız olmalarından değil de mesajlaşma uygulamalarının tasarımından kaynaklanıyor. ABD'deki MIT Üniversitesi'nde profesör olan Sherry Turkle, "Anlık mesajlaşma uygulamaları, yüz yüze iletişimi taklit ederek tasarlanmış programlardır. Bu yüzden insanlar, yüz yüze iletişimdeki gibi anında cevap beklentisine girerler ancak bazen alamazlar" demekte.
Görgü kuralı uzmanı Diane Gottsman, "Bazen sizin için önemli olan bir mesaj, karşı taraf için o kadar da önemli olmayabiliyor. Bu yüzden mesajınıza anında yanıt alamayabiliyorsunuz" ifadelerini kullanıyor.
Diane Gottsman bir Whatsapp mesajına uygun yanıt süresinin metnin ne hakkında olduğuna bağlı olduğunu söylüyor. Gottsman'a göre acil olmayan mesajlar için daha fazla zamanınız varken, acil olanlar mümkün olan en kısa sürede yanıtlanmalı. Gottsman, bir mesajın bir gün içinde cevaplanmasının normal karşılanması gerektiğini belirtiyor. Görgü kuralları uzmanı, "Bu süre bazılarımız için uzun gelebilir ama herkesin meşgul hayatları olabileceğini unutmamak gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.
Bir diğer görgü kuralları uzmanı Elanie Swann ise "Yanıtlanması gereken bir mesaja 48 saatten uzun bir süre hiçbir şey söylemediyseniz, o zaman bu biraz kabalık olarak algılanabilir " diyor. Ancak uzmanların bile bu konuda çıkmaza girdiği oluyor. Swann, geçtiğimiz günlerde cumartesi günü aldığı bir mesaja ancak perşembe günü cevap verebildiğini itiraf ediyor. Swann, mesajın mesaj kutusunda gerilerde kaldığı için cevap vermeyi unuttuğunu belirtiyor.
Swann bu tür geç cevap verilen mesajlarda "Gecikme için özür dilerim" şeklinde başlayan bir ileti ile yanıt vermenin ve neden cevap veremediği ile ilgili ayrıntılara girmemenin yararlı olacağını söylüyor. Swann, açıklama yapma düşüncesinin cevap verme işini uzattığını sözlerine ekliyor.
Kimi zaman Swann'ın başına geldiği gibi yazdığımız mesaja karşı taraf cevap vermeyi unutabiliyor, kimi zaman da karşı taraf gerçekten o an yanıt veremeyecek kadar meşgul olabiliyor. Kimi zaman ise karşı taraf cevap vermemeyi, aradaki iletişimde üstünlük sağlama ya da iletişime mesafe koyma amacı ile yapabiliyor.
Ya da bu kişi son yılların popüler terimlerinden "ghostlamak" diye adlandırılan şeyi size uyguluyor, yani sizi görmezden geliyor da olabilir. Ancak ne olursa olsun Gottsman'a göre anında cevap alamazsak bunun nedeni ile ilgili kafada senaryolar kurmamamız gerekiyor. Gottsman "Çünkü karşı tarafta ne olup bittiğini o an bilmiyoruz" diyor.
