Evlilik öncesi cinsel ilişki, kişisel, kültürel ve dini değerlere göre farklılık gösteren tartışmalı bir konudur. Bazı toplumlarda ve dinlerde evlilik öncesi cinsel ilişki kabul edilmezken, bazılarında ise normal karşılanmaktadır.
Cinsellik, iki rızalı yetişkin arasında gerçekleşen bir eylemdir. Ancak evlilik öncesi cinsel ilişkiye giren bireylerin güvenliği, duygusal sağlığı ve sağlık açısından dikkatli olmaları gerekmektedir. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı korunmak, duygusal hazırlık yapmak ve iletişim kurmak gibi konular önemlidir.
Evlilik öncesi cinsel ilişkiye girmenin partnerlerin değerlerini, duygusal durumunu ve isteklerini etkileyebileceği de unutulmamalıdır. Bu konuda partnerler arasında anlaşmazlık yaşanmaması için saygılı ve dürüst olmak önemlidir.
Sonuç olarak, evlenmeden cinsellik olur mu sorusunun kesin bir cevabı yoktur. Cinsellik bireyler arasında karşılıklı rıza ve saygı çerçevesinde gerçekleşmelidir. Cinsel ilişkiyi düşünürken, partnerlerin değerlerini, duygusal durumunu ve isteklerini dikkate almak önemlidir.
Dinimizde nikahsız cinsel ilişki kesinlikle zina sayılır ve şunu da unutmamak gerekir ki her Müslüman imam nikahı ile evlenmelidir. Aksi halde zina suçu işlemiş olur. Resmi nikah sadece devlet kaydı içindir, imam nikahı ise tamamen İslami bir zorunluluktur. Bir Müslüman olarak buna dikkat etmeliyiz.
İmam nikahı nedir?
İmam nikahı kıyılırken söylenen dua şöyledir:
Elhamdu¨ lillaˆhi rabbil-aˆlemıˆne vas-salaˆtu¨ ves-selaˆmu¨ ’alaˆ Rasuˆlinaˆ Muhammedin ve ’alaˆ aˆlihıˆ ve ashaˆbihıˆ ecme’ıˆn. Ve ne’uˆzu¨ billaˆhi min s¸uruˆri enfu¨sinaˆ ve min seyyiaˆti a’maˆlinaˆ. Ve nes¸hedu¨ ellaˆ ilaˆhe illallaˆhu¨ ve nes¸hedu¨ enne Muhammeden ’abdu¨huˆ ve Rasuˆlu¨hu¨.
Allaˆhu¨mmec’al haˆzel-’akde meymuˆnen mu¨baˆrakaˆn.
İslam dininde, evli olmayan kadın ve erkeğin cinsel ilişkiye girmesi zina olarak tanımlanır ve büyük günahlar arasında sayılır. Zina, hem Allah’ın emrine hem de insanın fıtratına aykırı bir davranıştır. Zina edenlere, Kur’an’da yüz değnek vurulması cezası verilir.
Zina, aile kurumunu zayıflatır, ahlaki değerleri bozar, hastalıklara sebep olur ve neslin sağlığını tehlikeye atar. Zina, toplumun huzurunu ve güvenliğini bozar, insanların birbirine olan saygısını ve güvenini azaltır. Zina, insanın ruhunu kirletir, vicdanını sızlatır ve Allah’ın rahmetinden uzaklaştırır.
Zinadan uzak durmak, hem Allah’ın rızasını kazanmak hem de insanın kendi mutluluğunu sağlamak için gereklidir. Zinadan korunmanın yolları arasında, namaz kılmak, oruç tutmak, helal yoldan evlenmek, gözü haramdan sakınmak ve kötü arkadaşlardan uzak durmak sayılabilir.
Zina, insanlık tarihinin en eski günahlarından biridir. Ancak İslam, zinayı önlemek için hem bireysel hem de toplumsal tedbirler almıştır. İslam’ın zinaya karşı bu kadar hassas olmasının sebebi, insanın hem dünya hem de ahiret saadetini korumaktır.
Zinadan sonra tövbe etmek, İslam dininde mümkün olan ve teşvik edilen bir davranıştır. Zina, evlilik dışı cinsel ilişki anlamına gelir ve Kur’an’da ve hadislerde kesinlikle yasaklanmıştır. Zina, hem toplumsal yapıyı hem de aile hayatını bozduğu için büyük bir günahtır. Ancak zina eden bir kişi, işlediği günahın farkına varıp pişmanlık duyarsa, Allah’ın rahmetinden ümit kesmemelidir. Allah, tövbe edenleri affetmeyi vaat etmiştir.
Zina eden bir kişinin nasıl tövbe etmesi gerektiği konusunda şu adımlar izlenebilir:
Bu adımlar, zina eden bir kişinin tövbesinin kabul olması için yeterlidir. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
“Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir.”
Bir insan zina yapsa, sonra tövbe edip iffetli bir insan olabilir ve hadiste verilen müjdelere nail olabilir. Kur’an bunu açıkça belirtmiştir: