Scorsese’nin en iyi eserlerinden biri olarak kabul edilir. Bu kabahat draması, bir gangsterin yükselişini ve düşüşünü anlatır. Film, sahne düzeni, oyunculuk ve anlatı tarzıyla büyük övgüler almıştır.
Bu ruhsal gerilim filmi, bir travmatize Vietnam Savaşı gazisinin (Travis Bickle’ı Robert De Niro canlandırıyor) New York City’de gece taksi şoförü olarak çalışırken yaşamış olduğu bir hikayeyi anlatır.
Bu film, boksör Jake LaMotta’nın yaşam öyküsünü anlatır. Robert De Niro’nun performansı büyük övgüler almıştır.
Bu kabahat gerilim filmi, Boston’daki polis ve mafya dünyasının kesişen öyküsünü anlatır. Leonardo DiCaprio ve Matt Damon’un performansları bilhassa dikkat çekicidir.
Bir başka gangster filmi olan Casino, Las Vegas’da bir kumarhanenin işletilmesi esnasında yaşananlar üstüne kuruludur. Robert De Niro ve Joe Pesci’nin performansları ön plandadır.
Bu gerilim filmi, bir akıl hastanesinin korkulu gizemini çözmeye çalışan iki federal dedektifin öyküsünü anlatır. Leonardo DiCaprio başrolde yer alır.
1860’ların New York’unda geçen bu epik film, göçmen grupları ve siyasal çatışmaları merkezine alır. Daniel Day-Lewis, bu filmdeki performansıyla büyük övgüler almıştır.
Bu film, Wall Street’in kargaşa ve bunalımlı dünyasındaki bir hisse senedi simsarı olan Jordan Belfort’un gerçek öyküsünü anlatır. Leonardo DiCaprio, Jordan Belfort’u canlandırır ve büyük bir performans sergiler.
Scorsese’nin kariyerinin erken dönemlerinden bir film olan Mean Streets, minik bir kabahat mahallesinde geçen bir hikayeyi anlatır. Bu film, Scorsese’nin kariyerinin başlangıcına işaret eder.
Scorsese’nin aksiyon ve kabahat filmlerinin haricinde bir film olan Hugo, Paris’teki bir tren istasyonunda yaşayan bir çocuğun öyküsünü anlatır. Film, görsel efektleri ve beyazperde evveliyatına olan sevgisi ile dikkat çeker.
Bu, Martin Scorsese’nin kariyerinin yalnız bir kesiti. Her biri kendi tarzında eşsizdir ve yönetmenin beyazperde dünyasındaki büyük tesirini yansıtır.
