Tarihsel olarak yabani ahududu bitkilerinin kökleri ve çiçekleri, göz merhemleri, mide ve boğaz problemleri için çay şeklinde kullanılmıştır. Romalılar, ilaç ve yiyecek için ahududu yetiştirmeye başlayan ilk kavimler olarak kabul edilir. Bugün ahududu, süper bir besin olarak kabul edilir, çünkü besin değeri ve antioksidanlar bakımından oldukça zengindir. Bir ahududu porsiyonu iyi bir potasyum, kalsiyum, manganez ve magnezyum kaynağıdır. Ayrıca lif ve C vitamini bakımından yüksek, kalori olarak da düşüktür.
Ahududunun yaprakları ve meyveleri, antioksidan nitelikleriyle ve serbest radikallerle savaşma güçleriyle bilinirler. Ahudududan elde edilen yağ da sağlık açısından birçok fayda sağlar. İşte ahududu yağının faydaları;
Ahududu yağı, hastalıklarla savaşmaya yardımcı olan antioksidanlar, salmonella gibi zararlı mikropları önleyen antimikrobiyal bileşikler, akne ve sedef hastalığı gibi cilt durumlarını gidermeye yardımcı olan vitaminler, cildin genç görünmesini sağlamaya yardımcı olan yaşlanma önleyici bileşikler ve çok daha fazlasını içerir. Ahududu yağı aynı zamanda meyvesinin konsantre yararlarını da içerir. Uzun ömürlüdür, hızlı emilir ve kullanımı çok kolaydır.
Ahududu yağının en yaygın yararlarından bazıları şunlardır:
Ahudud yağı ne için kullanılır, ahu dudu yağı neye yarar hakkında en çok merak edilen sorulara cevap vermeye çalışacağım. İşte her derde deva ahu dudu yağının faydaları ve neye iyi geldiği hakkında merak edilenler.
Ahududu yağı, ellagik asit ve prosiyanidin oligomerleri dâhil olmak üzere güçlü antioksidanlar içerir. Bu bileşikler ayrıca antioksidan ve antienflamatuar özellikler barındırır. Özellikle ellagik asidin kanserin önlenmesinde yardımcı olduğu ve kanserli hücrelerin büyümesini yavaşlattığı bilinmektedir.
Ahududu yağı lutein ve zeaksantin içerir. Bu bileşikler göz hastalığının önlenmesinde oldukça faydalıdır. Mavi ışığı bertaraf ederler ve göze zarar veren ışınlardan korurlar.
Faydaları saymakla bitmeyen ahu yağının cilde faydaları olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Pek çok kozmetik üründe bulunan bu doğal yağda bulunan vitamin ve mineraller cildin erken yaşlanmasını önler ve cilde canlılık verir.
Evde doğal ahu dudu cilt maskesi yapmak için 1 yemek kaşığı süt ve 3 damla ahududu yağını iyice karıştırın. Temiz cilde masaj yapar şekilde uygulayın. 15 dakika bekledikten sonra ılık su ile durulamanız yeterlidir. Daha ilk uygulamada cildin daha gergin ve sıkı olduğunu göreceksiniz.
Ahududu yağı, bir defa uygulandıktan hemen sonra kaybolan hafif, biraz meyvemsi bir kokuya sahiptir. Yüksek oranda A ve E vitamini konsantrasyonları nedeniyle vücut ve yüz nemlendiricilerinde bir bileşen olarak kullanılır. Bu vitaminler cilt hücrelerinin bakımı ve onarımı için gereklidir. Bu yağ, cildin, doğal nem kaybını önleyen bir lipit bariyeri oluşturarak çalışır. Nemi korumak, cilt hücrelerinin genç ve dolgun görünmesini sağlar. Ahududu yağı makyaj uygulamalarında da kullanılabilir. Cilde, nemlendirici, güneşten korunma ve besleyici vitaminler ekler.
Cildin erken yaşlanmasına katkıda bulunan birincil etkenler güneşten gelen UV ışınları, hastalıklar, sigara ve içkidir. Ahududu yağı, vitamin A ve E kaynaklı bitkilerden elde edilen karotenoidlerle doludur. Bu bileşik, cildin gençleşmesine yardımcı olmak için birçok yaşlanma karşıtı cilt bakım ürünlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. A Vitamini, yaşlanmayı geciktirici cilt bakım ürünlerinde popüler bir antioksidan ve bileşendir, çünkü cilde, nem ekler, kırışıklıkların görünümünü azaltır ve cilt dokusunu pürüzsüzleştirir.
Uzmanlara göre koyu renkli lekeleri ve güneşte hasar görmüş cildi düzeltmek için de bu yağ, kullanılabilir. E Vitamini, yaşlanma karşıtı övgüye değer başka bir antioksidandır. Hücrelerin oksidatif hasardan korunmasına yardımcı olur ve cildin, kolajen yapısının korunmasına yardımcı olur. Araştırmalar, antioksidan düzeyi yüksek olan kişilerin, düşük seviyedeki kişilere göre daha az ve daha az belirgin kırışıklığa sahip olduğunu göstermiştir.
Çok fazla güneşin erken yaşlanmamıza neden olduğunu ve farklı cilt kanserlerine yol açabileceğini hepimiz biliyoruz. Plaj günlerinde kendinizi kapladığınız cılız yağlı maddeler, neredeyse gölgede koşmanızı ve saklanmanızı isteyen sentetik (genellikle toksik kimyasallar) ile doludur. Bu kimyasalların çoğunun çevreye, özellikle de vücuda ne denli zararlı olduğu gerçeğinden bahsetmiyorum bile. Neyse ki, güneşten korunma sağlayan, tüm kimyasallar olmadan doğal bir ürün arıyorsanız, bu haber gününüzü aydınlatabilir. Ahududu yağı, 25-50 SPF (güneşten koruma faktörü) derecesine sahiptir. Güneş kremi olarak ve ek UV koruması için makyaj altında da kullanılabilir. Ahududu yağı son zamanlarda güneşten koruyan kozmetikler için potansiyel bir bileşen olarak nanoteknoloji mikroskobu altına yerleştirildi ve sonuçlar gerçekten mükemmeldi.
Bu yağ, tıbbi uzmanlar (ve bizlerin doğal ürün meraklıları) için özel bir öneme sahiptir, çünkü doğal olarak faydalı antioksidanlarına ek olarak güneşten koruyucu bileşikler de içerir. Ahududu yağının güneşten koruyucu olarak etkinliğini belirlemek için başka bir çalışma yapılmıştır. Sonuçlar, yağın UV-A (kırışıklığa neden olan ışınlar) ve UV-B (güneş yanıkları ve cilt kanserlerine neden olan ışın) dâhil olmak üzere farklı ultraviyole ışınlarına maruz kaldığını gösterdi. Güneşten korunmaya ek olarak, ahududu yağı, güneşten yanmış cildin onarımına ve yeni cilt hücrelerinin yeniden çıkmasına yardımcı olmak için topikal olarak da uygulanabilir.
Akne veya sivilcenin ortak bir sebebi linoleik asit eksikliği olmasıdır. Sert temizleyiciler kullanıyorsanız (yağ azaltan herhangi bir şey) cildinizi doğal neminden arındırıyor olabilirsiniz. İçeriğinden %55 oranında linoleik asit olan ahududu yağı, cildinizin doğal yağ seviyesinin dengelenmesine yardımcı olur. Bu yağ, ciltte hızla emilir. Hindistan cevizi gibi diğer yağların aksine, komedojenik (gözenekleri tıkayan) değildir ve gözenekleri asla tıkamaz. Ahududu yağı, cildinizin kendi nemini korumasına, sebum seviyelerini dengelemesine ve hatta sivilce izlerinin görünümünü azaltmasına yardımcı olmak için topikal olarak uygulanabilir.
Egzama hem çocuklarda hem de yetişkinlerde hafif veya şiddetli cilt iltihabına neden olur. Ancak egzamanın kesin nedenleri bilinmemektedir ve bununla birlikte alerji, çevre ve aile öyküsü gibi faktörlerin hastalığında çıkmasına büyük olasılıkla katkıda bulunduğuna inanılmaktadır. Genellikle cildi nemlendirmek ve hiperaktif bağışıklık sistemlerini kontrol etmek için topikal kremler de dâhil olmak üzere ilaçla tedavi edilir. Oral antihistaminik dozları da yaygın olarak uygulanır. Ahududu yağı nemlendirici ve yatıştırıcıdır. Tahriş edici değildir ve tamamen doğaldır. İltihaplı cildi sakinleştirmek, iltihabı dağıtmak ve hafif nemlendirme sağlamak için kullanılabilir.
Sedef hastalığı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan son bir rapora göre 150 milyondan fazla insanı etkileyen problemli bir deri hastalığıdır. Hastalık, dermal hücrelerin, aşırı büyümüş cilt lekeleriyle sonuçlanan haftaların aksine, birkaç gün içinde kendilerini yenilemelerini teşvik eden bir bağışıklık sistemi tepkisi ile başlar. Sedef hastalığının kesin nedenleri bilinmemekle birlikte, ortak tetikleyiciler arasında güneş hasarı, stres, boğaz ağrısı, ilaçlar, soğuk hava gibi durumlar uzmanlar tarafından tespit edilmiştir.
Sedef hastalığı tedavisi, bir insanın yaşam kalitesini iyileştirmeye yardımcı olabilir. Tedavi genellikle, iltihaplanma ve tahrişi azaltmayı, kuru kaşıntılı cildi onarmayı ve rahatlatmayı amaçlar. Ahududu yağı etkili bir yumuşatıcıdır ve cildi yumuşatmaya yardımcı olur. Ek olarak, nemlendiricidir, cilt dokusunda, pürüzsüzlüğünde etkilidir ve mikroplarla mücadelede oldukça iyidir. Bu durum, hasar görmüş hücreleri yenilemeye, oluşabilecek yara izini önlemeye veya en aza indirmeye yardımcı olur ve çatlak veya hasar görmüş ciltte enfeksiyon riskini azaltır.
Ahududu Yağı Rosaceayı (Gül Hastalığı) Tedavi Eder
Rosacea, cildin rengini değiştirmesine ve yüzde, göğüs bölgesinde, kafa derisinde ve kulaklarda en belirgin şekilde kırmızımsılaşmasına neden olan tedavi edilemez bir hastalıktır. Yapılan araştırmalara göre bu hastalığa sahip kişilerin çoğunluğu 30 yaş üstü kadınlardır. Rosacea için tipik tedavi, topikal veya oral ilaçlar ve yönetilen bir cilt bakım rutini içerir.
Ahududu yağı çok hafif nemlendirici bir çözeltidir. Diğer yumuşatıcıların aksine, gözenekleri tıkamamakta ve hücrelerde doğal su tutulmasını teşvik etmemektedir. Bu durum hastaların, daha dolgun görünmelerini ve daha genç bir görünüm kazanmalarını sağlar ve ince çizgiler ile kırışıklıkların görünümünü ciddi oranda azaltır. Ek olarak, ahududu yağının güneş koruyucu nitelikleri, tahriş edici olmayan bir nemlendirici arayan hastalara ek fayda sağlar.
Büyük, temiz, inci gibi beyaz dişler, insanların bir gülümsemede ilk fark ettiği şeylerden biridir. Dişlerinizi, sağlığa uygun şekilde fırçalama ve bakım yapmayı rutin olarak ihmal ediyorsanız, diş eti hastalığının ağrı ve rahatsızlıklarına yönelmiş veya çoktan karşılaşmış olabilirsiniz. Dişeti iltihabı yaygın bir diş hastalığıdır. İltihaplanma tahriş edici plak birikiminden kaynaklanır. Eğer tedavi edilmezse, diş eti iltihabı, periodontit gibi ağır diş durumlarına dönüşebilir. Bu ağrılı durum genellikle antibakteriyel gargaralarla, oral jellerle ve antibiyotiklerle tedavi edilir.
Bazı meyveler önemli miktarda zayıf organik asit içerir. Bunların arasında bulunan ahududu yağının içeriğindeki asitler, istilacı hücrenin duvarlarını zayıflatır ve içeriğini tahrip ederek mikropları yok eder. Özellikle ahududu yağı, salmonella ve E.coli (Escherichia coli) gibi zararlı bakterilerin gelişimini durduracak kadar güçlü antimikrobiyal özellikler içerir. Doğru ağız hijyeni yerine geçmemesine rağmen, ahududu yağı ağızda bulunan zararlı bakterileri yok etmede faydalı olabilir. Ayrıca plak birikintileri tarafından tahriş olmuş ağrılı ve iltihaplı diş etlerinin iyileşmesine yardımcı olabilir.
Ahududu yağı birçok fenolik bileşik içerir, bu durum da ahududu yağını değerli ve nutrasötik bir besin yapar. Daimi olarak tüketilen bu yağ kilo vermeye yardımcı olacaktır.
Ahududu Yağı Nasıl Kullanılır?
Ahududu yağı dozun ve kullanıldığında her hangi bir yan etkisi olmayan yağlardan biridir. Genelde yan etkileri alerjik ve hassas ciltlerde çok nadir görülür. Kızarıklık, tahriş ve yanma bilinen yan etkileridir.
Emziren anneler ve hamilelerin asla doktoruna danışmadan kullanmaları tavsiye edilmez.