Pek çok sürücü bu durumdan dert yanıyor. Trafik uygulama noktalarının yanı sıra şehir içindeki Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu (MOBESE) kameralarının devreye girmesiyle pek çok sürücüye trafik cezası uygulandı.
Son yapılan düzenlemelerle trafik cezaları cep yakıyor. Zaten olması gereken de buydu. Yani verilen cezanın, ceza olmanın dışında caydırıcı olması gerekiyor. Şu anda trafiğe çıkan pek çok sürücü, trafikte cezaya düşer miyim kaygısı ile eli yüreğinde ilerliyor!
Trafik uygulamalarında daha çok sürücülere alkol testi yapılıyor, emniyet kemeri takıp takmadığı kontrol ediliyor sonrasında ehliyet ve ruhsat soruluyordu. Ama şimdi MOBESE kameralarının devreye girmesiyle sürücülerin direksiyon başında telefonla konuşması veya sigara içmesi ve emniyet kemeri takıp takmadığı anında tespit edilebiliyor.
Trafikteki uygulama ve takip o kadar sıklaştırıldı ki, sürücüler birdenbire artan kontroller karşısında şu anda büyük bir şaşkınlık yaşıyor. Evet bu uygulamalar ve kontroller sıkı olmalı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de trafik terörü var. Trafik terörüne verdiğimiz canları en aza indirebilmek için bu tür uygulamalar ve kontroller yapılmalı.
Bu rutin uygulamaların haricinde, trafikte başka sorunlar da buluyor. Bunlardan biri de gündüz veya akşam saatlerinde açılan farlar. Bazı sürücülerin kullandıkları araçların far ayarlarını bilinçli olarak bozdukları söyleniyor. Bu ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemem ancak trafik uygulama noktalarında bunların da kontrol edilmesi gerekmiyor mu?
Bence gerekiyor. Çünkü; akşam saatlerinde araç kullanmak pek çok sürücü için büyük bir eziyete dönüşüyor. Arkadan veya karşıdan gelen aracın farları ayarsız ise bir anda o sürücünün gözlerini alıyor ve etrafı zifiri karanlık görüyor. Araç arkadan geliyorsa ve farları ayarsız ise bir anda önde giden aracın dikiz aynalarına yansıyan aşırı ışık, aracı kullanan kişinin gözüne 3 ayrı aynadan şiddetle i yansıyor. Aynı şekilde eğer karşıdan gelen aracın farları ayarsız ise yine sürücüleri rahatsız ediyor. Bu durumdan pek çok sürücü rahatsız oluyor ve aslında bu durum kazalara da davetiye çıkarabiliyor.
Tüm bu sorunların yanı sıra bir de aracındaki standart lambalara ek aracının farklı yerlerine değişik göz kamaştırıcı lambalar ilave ettiren sürücülerde var ki bunları uygulama noktasında emniyet güçleri görüyor.
Bu kadar sıkı denetim yaparken bu ayrıntıyı da görmek gerekmez mi? Çünkü direksiyon başındaki bir insanın anlık da olsa gözlerinin kamaşması veya göz önünün kararması kazaları davetiye çıkarmaz mı?
Bence bu konuyla ilgili bir an önce yetkililer tarafından bir çalışma yapılmalı ve far ayarları bozuk şekilde trafiğe çıkanlar için trafikteki diğer sürücülerin can güvenliğini tehlikeye düşürdükleri gerekçesiyle para cezası uygulanmalı.
