Tarih: 04.11.2022 17:39

Kuduz nedir? Kuduz tedavisi var mı, belirtileri neler?

Facebook Twitter Linked-in

Kuduz hastalığı ve tedavisi ile ilgili birçok soru işaret var. Tüm Türkiye, kuduz köpek tarafından ısırılan ve tedavi gören küçük çocuğu konuşuyor. Bitlis'te köpek saldırısına uğrayan ve Ankara'da tedavi altına alınan çocuk ciddiyetini koruyor. Gündeme gelen olayın ardından "Kuduz hastalığı nedir, tedavi edilebilir mi?" sorusu gündeme geldi. İşte kuduz hastalığı ile ilgili bilgiler...

KUDUZ NEDİR?

Kuduz hastalığı, hayvandan insanlara geçen ve merkezi sinir sistemini ağır bir şekilde etkileyen bir hastalıktır. Geçmişte birçok ölüme sebep olan hastalık günümüzde nadiren de olsa ölümle sonuçlanabilir.

Kuduz hayvanlarının salyasında bulunur ve genellikle ısırma suretiyle bulaşır. Tabii konakçısı olan yarasanın, yağ dokusu ve tükürük bezinde bulunur. Bütün memelilerde koruyucu tedbirler alınmazsa hemen daima öldürücüdür.

ŞU ANA KADAR YALNIZCA 6 KİŞİ KURTULDU

Bugüne kadar belirtiler ortaya çıktıktan sonra kurtulan sadece altı vaka rapor edilmiştir. Kurtulan hastanın bilinci kapatılmış ve 6 gün komada tutulmuştur. Tedavinin 10. gününde hasta gözlerini açmış, annesini tanımış, fakat konuşma ve yürüme gibi faaliyetleri bile yeniden öğrenmek zorunda kalmıştır. Daha sonraki hastalara da aynı tedavi yöntemi uygulanmış, fakat başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Kuduz hastalığında ölüm özellikle solunum felci ile olur. Kuşlar veya böceklerde kuduz virüsüne rastlanmaz.

KUDUZUN TEDAVİSİ VAR MI?

Kuduz, şarbon ve tavuk kolerası gibi hastalıklar için aşıyı bulup tatbik eden kişi Pasteur'dür. 1882 senesinde ise mikroskopla dahi görülemeyen kuduz virüsünü keşfetti. Daha sonra kuduz virüsü verilen tavşanın omuriliğinin kurutulmasından elde edilen maddeyi, kuduz aşısı olarak kullandı.

Hastalığın kuluçka süresi sekiz günden iki yıla kadar değişebilir. Ortalama kırk gündür. Bu devrede kuduz aşısı veya anti serumu yapılırsa hastalık belirti vermeden önlenebilir. Aşının gayesi vücutta çabuk ve yüksek seviyede antikor hasıl edip virüsün nötralize edilmesidir. Klinik belirtiler çıktıktan sonra aşıdan fayda beklenemez.

Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği bulaşma sonrası aşılama şemasına göre aşı 0., 3., 7., 14., ve 28. günlerde 5 doz olmak üzere uygulanmaktadır. Bulaşma öncesi aşılama uygulaması için ise D.S.Ö'nün tavsiye ettiği aşılama şemasına göre 0, 7, 28. günlerde toplam üç doz aşı uygulanması yeterlidir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —