Bayburt'ta akademisyen ve yazar Doç. Dr. Hasan Aktaş, çocukluk döneminde başlayan okuma tutkusuyla evini adeta kütüphaneye dönüştürdü.
Bayburt Üniversitesi Toplum Bilimleri Fakültesi Edebiyat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Aktaş'ın, eşi yazar Bedriye Aktaş ile yaşadığı üniversite lojmanlarındaki dairesinin üç odasının yanı sıra koridorları ve mutfağı da kitaplarla dolu.
Evindeki kitaplıklarda yer kalmayınca hemen hemen her köşede yeni yığınlar oluşturan Aktaş, kitaplarla iç içe yaşıyor.
Doç. Dr. Aktaş, AA muhabirine, kitaplarla macerasının ilkokul birinci sınıfta başladığını ve o günden beri de devam ettiğini söyledi.
Şiir ve romanlardan oluşan yayımlanmış 60 eseri bulunan üç çocuk babası Aktaş, ömrünü kitaplarla haşır neşir olarak geçirdiğini ve bu sayede kendisini tanıdığını belirtti.
Aktaş, yıllar içinde her alandan binlerce kitap biriktirdiğini ifade ederek, "Dünyaya bir şeyler katacaksak kitaplar bu konuda rehberimizdir. Dünyadan bir şey alacaksak yine kitaplardan olmalı." dedi.
Dünyayı tanımanın ve değer katmanın en güzel yolunun kitaplar olduğunu anlatan 61 yaşındaki Aktaş, bilgi, kültür ve ilmin önemine dikkati çekti.
- "Her gün mutlaka yeni şeyler öğrenirim"
Çocukları üniversite eğitimi için şehir dışında bulunan Aktaş, eşi ile evlerinde her gün edebi konularda sohbet ettiklerini dile getirdi.
Aktaş, evlerinde kitaba dair konuşulmayan hiçbir şey olmadığını vurgulayarak, "En çok konuştuklarımız ise bizim kültüre ait değerlerimiz. Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Hoca Ahmet Yesevi, Mevlana gibi. Biz yeri geliyor Hint kültürünü de Arjantin edebiyatını da konuşuyoruz. Dünyada yolumuzun düşmediği kültür çok azdır." diye konuştu.
Aktaş, kitap okumadığı her günü eksik geçirdiğini düşündüğünün altını çizerek, şunları kaydetti:
"Benim, 'Okumadığım gün, öldüğüm gündür' dediğim bir sözüm var. Yaşıyorsan okuyacaksın, okumak bir mecburiyettir, tercih değil. Eğer dünyayı, insanı anlayacaksak okumak zorundayız, başka bu işin yolu yok. Dünyaya bir şey katacaksak, bir şey alacaksak okumak zorundayız. Onun için Peygamberimizin de dediği gibi, 'İki günü eşit olan ziyandadır.' Bu açıdan, kendine ilim katarsan eşit olmamış olursun. Her gün mutlaka yeni şeyler öğrenirim."
Aktaş, kitaplardan öğrencilerinin ve akademisyen arkadaşlarının faydalanmasına imkan tanıdığını da sözlerine ekledi.
