Kıbrıs Rum Kesimi (KRK), Avrupa Birliği'nden Türkiye'ye karşı destek istedi ancak beklenmedik bir yanıt aldı. Bazı Avrupa Parlamentosu grupları ve vekiller, KRK'ya vize ve casus yazılım programları nedeniyle dava açılması gerektiğini ileri sürdüler. KRK'nın yargı raporu bile hazır durumda. Türkiye, geçtiğimiz gün düzenlenen NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nda dikkat çekti. Türkiye, Soğuk Savaş'tan bu yana hazırlanan en kapsamlı NATO Bölgesel Savunma Planı'na "Kıbrıs'a ilişkin coğrafi konumlarla ilgili kullanılan bazı ifadeler" dolayısıyla itiraz etti. KRK, yakın zamanda Avrupa Birliği'nden Türkiye'ye karşı destek talep etmişti.
Belçika'nın Brüksel kentinde yer alan AB'ye yakın yayın organlarından EU Observer'ın "Kıbrıs, Erdoğan'a karşı AB'ye destek çağrısı yapıyor" başlıklı haberine göre, Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides, Avrupa Parlamentosu'ndaki konuşmasında Erdoğan'a karşı ABD'den destek talep etti. Christodoulides, AB'den Türkiye'ye KRK'yı tanıması konusunda baskı yapmasını ve "üst düzey bir Avrupalı politikacıyı" Kıbrıs sorununun çözümü için atamasını istedi. Christodoulides'in bu talepleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ziyaretinden hemen sonra dile getirilmesi dikkat çekti.
EU Observer'ın elde ettiği bilgilere göre, Christodoulides'in talebine merkez sağ, liberal ve yeşil partilerden Avrupa Parlamentosu'nda destek geldi. Ancak yayın organının üst düzey kaynaklara dayandırdığı bilgilere göre, Belçika Yeşiller Partisi'nin önderlik ettiği bir grup, KRK'yı sert bir şekilde eleştirdi. Eleştirilerde, KRK'nın üst düzey yöneticilerinin Rusya ile yakın ilişkileri olduğu, bölgenin birçok Rus milyarderinin off-shore şirketlerine kapılarını açtığı ve İngiltere ile ABD'nin yaptırım uyguladığı bu iş insanlarına AB vatandaşlığı sattığı ifade edildi. KRK'nın bu kirli para akışına hemen son vermesi gerektiği vurgulandı. Christodoulides, bu eleştirilere cevap veremedi.
Öte yandan, AB'ye yakın bir başka yayın organı olan EURACTIV'de yayınlanan "Kıbrıs, İsrail casus yazılım firmaları için füze rampasına dönüştü" başlıklı yazıda, AB'li parlamenterlerden KRK'yla ilgili bir skandal nedeniyle dava açılması talebinin yükseldiği belirtildi. Yazıda, İsrail kökenli casus yazılım firmalarının Kıbrıs'ı üs gibi kullandığı bilgisi paylaşıldı. Yunanistan'da yaşanan İsrail merkezli Pegasus Programı Skandalı gibi birçok istihbarat skandalına dikkat çekildi ve Yunanistan ile KRK'da hükümetlerin muhalifleri, gazetecileri ve siyasi parti liderlerini bu programla dinlediği tespit edildiği belirtildi.
Yazıda, AB'nin soruşturma komisyonunun araştırmasının KRK'da casus yazılım firmalarıyla ilgili herhangi bir yasanın olmadığını ortaya çıkardığı ifade edildi. KRK'nın "casus yazılım sektörünün Avrupa'daki giriş noktasına dönüştüğü" ifadesine yer verildi. Avrupa Parlamentosu'nun soruşturma komisyonunun dava için bir rapor hazır olduğunu daha önce açıkladığı belirtildi.
Yazıda, KRK'da faaliyet gösteren bir firma yetkilisi, ülkede bu tür durumları engelleyecek yasal gerekliliklerin en düşük seviyede olduğunu kabul etti. Görüşleri alınan Yunan siber güvenlik uzmanı Elias Athanasopulos da casus firmalarının KRK'da yedi yıldır varlığını sürdürdüğünü belirtti. Hollandalı vekil Sophie in 't Veld, KRK'nın mevcut skandallara göz yumduğunu ve Avrupa Parlamentosu'nun Avrupa Komisyonu'ndan soruşturma talep ettiğini ancak talebin reddedildiğini ve Komisyon'un görevini yapmadığını ifade etti.
EURACTIV'in yazısında, Yunanistan'ın ve KRK'nın bu durumu önlemek için hiçbir adım atmadığı ve böylece AB yasalarını ihlal ettikleri vurgulandı. Hollandalı parlamenter 't Veld, KRK'da yaşanan siber güvenlik skandalıyla ilgili olarak "KRK'da çok fazla duman yükseliyor, saklanmaya çalışsalar da açıkça bir yangın olduğu ortada" şeklinde değerlendirme yaptı."