9915,62%2,05
32,43% -0,14
34,73% -0,65
2436,25% 0,02
3999,24% 0,19
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, YÖK Kanununda değişiklik öngören Kanun Teklifinin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “YÖK’le ilgili konuştuğumuz son kanun teklifinin bu olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra Millet İttifakı’nın ik
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak, YÖK’ün işlevi ve üniversitelerin durumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“Yükseköğretim Kanunu'yla ilgili değişiklikle bugün son kez YÖK konusunu konuştuğumuzu düşünüyorum” diyerek söze başlayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, mayıs ayında, Millet İttifakı'nın iktidarında artık "YÖK" diye bir kurumun olmayacağını söyledi.
Millet İttifakının iktidarında, özerk, bağımsız, bilime dayalı ve ülkemizi dünya markası yapacak, üniversitelerin yolunu açacak kurul oluşturulacağını söyleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Üniversitelerin yapısı bugünkü gibi başvurusu dahi olmayan bölümlerin olduğu, o anlamda da dünyada üniversiteler arasında statü olarak geriye düşen bir noktadan bilimle buluşan noktaya taşınacak. AR-GE'nin, inovasyonun ülkemizin çağdaşlığa açılan kapıları üniversitelerimizin olması sağlanacak” dedi.
Niğde’de açılan tıp fakültesiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tıp fakültesinin açılması konusunda biz de yıllardır mücadele ettik, mutlu olduk ama açılan tıp fakültesi, eğitim ve araştırma hastanesiyle birlikte işlev görüyor. Oysa ‘üniversite’ dediğinizde eğer tıp fakültesi varsa markalaşmış hastaneleriyle bütünleşir ve toplum oralardan fazlasıyla fayda sağlardı. Bugün kalp, beyin hastalığı, kanser ve bunun gibi hastalıklara tıp fakültesinin olduğu Niğde'de değil, ya Kayseri'de ya Ankara'da ya Adana'da ya da farklı illerde çare aranıyor. Fakültenin adı var, işlevi sınırlı, olsun diye yapılmış iş. Oysa üniversite, bulunduğu bölgenin gelişiminin ötesinde, bilgiyi, bilimsel araştırmaları ve gelişmişliği de topluma nakşedecek, onların o anlamda önünü açacak değerlerin buluştuğu önemli merkezler olarak da gelişmişliğe açılan bir yapı olmalıydı” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında bazı üniversitelerde açılmış bölümlere başvuruların olmaması ya da mezun olanların mezun olduktan sonra bir yüksek lise bilgisiyle üniversitelerden diploma almasını eleştiren Ömer Fethi Gürer, bu durumun ülkemizde acı bir gerçeği ortaya çıkardığına dikkat çekti.
Üniversitelerden mezun olanların kamu kurumlarında iş bulamadığına değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Esasında, eğitimde bilgiyle donanmış olsalardı hem özel sektörde hem de kendi oluşturacakları alanlarda başarılı olurlardı ve geleceğe dönük çalışmaları da kendileri organize edebilirlerdi ama bilginin ve bilimselliğin sınırlı ölçüde olduğu, donanımlı olarak mezun olunmayan okullar nedeniyle gençlerin önemli bir bölümünde diploma var ama bir iş yerine gittikleri zaman kendilerini mezun oldukları konuda yeterlilik arz etmedikleri için öne taşıyamıyor. Bütünüyle baktığımız zaman, üniversitelerimiz Türkiye'de gelişime, değerlendirmeye ve yeniden Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı olmaya ihtiyaç durumundadır” şeklinde konuştu.
Yükseköğretim Kuruluyla ilgili Meclis’e gelen bu düzenlemede öğrenci, disiplin cezaları ve bunlarla ilgili uygulamaların konuşulmasını da eleştiren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Yani YÖK tanımının içinde, kurulduğu günden beri en çok konuştuğumuz konu, oradaki baskılar, yönetimdeki anlayış olarak, bilgi ve bilimsel çalışmaya kapalı, yandaş, kayırmacı bir anlayışın varlığı. Bunu disiplin cezalarıyla buraya getireceğimize, farklı konulardaki üniversitelerin sorunlarını buraya kanun teklifi olarak getirip onları değerlendirmemiz ülkemizin daha hayrına olur” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer denklik sorunu ve 100/2000 projesine de değindi. Gürer”
Bakınız, bugün Yükseköğretim Kuruluyla ilgili gelen bu düzenlemede neyi konuşuyoruz? Öğrenci, disiplin cezaları ve bunlarla ilgili uygulamalar. Yani YÖK tanımının içinde, kurulduğu günden beri en çok konuştuğumuz konu, oradaki baskılar, yönetimdeki anlayış olarak, bilgi ve bilimsel çalışmaya kapalı, yandaş, kayırmacı bir anlayışın varlığı. Bunu disiplin cezalarıyla buraya getireceğimize, farklı konulardaki üniversitelerin sorunlarını buraya kanun teklifi olarak getirip onları değerlendirmemiz ülkemizin daha hayrına olur.
Bakınız, denklikle ilgili, bu kanun teklifi geldiğinden beri Komisyon Başkanı açıklamalar yapıyor. Yurt dışında eğitim almış, YÖK'e başvurmuş, denklikten yararlanamayan öğrencilerin varlığını ya da mezunların varlığını yok sayabilir misiniz? Sayısı kaç olursa olsun, ortada bir mağduriyet var. Yine YÖK tarafından "100/2000 Projesi" adı altında, 6 bin genç bilim insanına kapı aralanıyor. Diyorlar ki: "Sizlere bu proje kapsamında iş garantili burs vereceğiz." Sonra ne oluyor? Bu gençlerin ihtiyaçları sınırlı sayıda karşılandığı hâlde önemli bölümü bu projenin dışında bırakılıyor.
Eğer bir projeyi getiriyorsanız bu projeye katılan herkese de bu bağlamda olanak tanınmalı ve 100/2000 Projesi'nde yer alanların mağduriyeti de ortadan kaldırılmalıydı” diye konuştu.
Yükseköğretimin bugün çok iyi yerde, konumda, bilgiyle donanmış, bilimselliğe açılmış, bu anlamda da ülkeye artı değer yaratan bir konumu var diyebileceğimiz bir noktada olmadığını anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Onun için, YÖK'le ilgili konuştuğumuz son kanun teklifinin bu olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra, Millet İttifakı'nın iktidarında yeni oluşacak yapıyla üniversitelerimiz de,ülkemiz de güzelliklere erecek” diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmaların ardından YÖK Kanunu’nda değişiklik öngören kanun teklifi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi.
