Çiğ yumurta tüketmenin faydalı mı yoksa zararlı mı olduğu hep tartışma konusu olmuştu. Protein deposu olan yumurta çiğ tüketilecekse bazı kurallara uymanız gerekiyor. Öncelikle alerjik bir rahatsızlığınız varsa çiğ yumurta tüketmekten kaçının. Eğer çiğ olarak yumurtayı tüketeceksiniz beyazını değil sarısını tüketmeniz gerektiğini de unutmayın.
Faydalarının yanı sıra çiğ yumurta tüketmenin zararları da var.
Eğer gebeyseniz çiğ ya da az pişmiş yumurta yenmemesi uzmanlar tarafından öneriliyor. Buna neden olarak ise yumurta içindeki bakteriler gösteriliyor. Salmonella bakterisi vücuda zarar verebilir, sindirim sisteminde rahatsızlık meydana getirebilir. Ayrıca ishal yapabilir.
Bir başka iddia ise çiğ yumurtanın b7 vitamini alınmasını engellediği yönünde.
Peki çiğ yumurta tüketmenin faydaları neler?
Öncelikle çiğ yumurta denildiğinde aklınıza yumurtanın akı gelmemeli. Sadece yumurtanın sarısından bahsediyoruz.
Çiğ yumurtanın sarısını tüketmek özellikle spor yapan kişilere gün içinde ihtiyaçları olan enerjiyi sağlıyor. Ancak bu enerjiyi pişmiş yumurtanın sarısını yiyerek de zaten elde edebileceğinizi unutmayın.
Yumurtanın içindeki vitamin ve mineraller kimi zaman fazla pişirmeden dolayı yok olabilir. Yumurtanın sarısı çiğ tüketildiğinde bu olasılık azalır.
Yumurtanın cilde de faydası olduğu belirtiliyor. Sarısını çiğ tüketmenin yanı sıra yumurta ile yapılan çeşitli karışımlarla cilt maskesi de olarak da kullanılabilir.
Çiğ yumurta sarısının kemik erimesi, saç sağlığı açısından da faydaları mevcut.
Öte yandan bıldırcın yumurtasını çiğ tüketmenin ses tellerine faydası olduğu da çokça iddia edilir.
Eski zamanlardan beri ses açma özelliği ile bilinen bıldırcın yumurtasını sesinizin kısık olduğu zamanlarda sabah aç karnına çiğ olarak içebilir ve sesinizin açılmasına yardımcı olabilirsiniz denilir.
Ancak BB ve Ses Hastalıkları Uzmanı Profesör Doktor İsmail Koçak'a göre durum böyle değil:
"Bunun nedeni de aslında anatomimizde yatıyor. Ses tellerimiz, larinks adıyla bilinen ses kutusunun üst kısmında yer alıyor. Burası, soluk borusunun bir bölümü. Yani, besinlerin midemize giderken izlediği yol olan özofagus borusundan küçük dilimiz aracılığıyla ayrılmış durumda. Kısacası, yediğimiz besinlerin hiçbirisi, yanlış yutma sonucu soluk borumuza kaçırmadığımız takdirde ses tellerimize temas etmiyor. Bu nedenle de, doğrudan ses yumuşatan bir besin olması pek mantıklı görünmüyor. Ancak, bazı besinlerin, gerçekten de gırtlak sağlığı ve ses güzelliği üzerinde olumlu ya da olumsuz etkileri olabiliyor. Örneğin limon, yabani hardal otu, vs. gibi bazı bitkisel bileşimli gargaralar, boğazı daraltıcı özelliğe sahip olduğu için, kalın ve boğuk seslerin çıkmasını engelliyor. Tütün, alkol ve benzeri uyarıcılar, acı ya da çok baharatlı besinlerse, yine boğaz yapısına etki ettikleri için ses üzerinde etki gösterebiliyor. Çiğ yumurta içeriğinde bulunan N-asetil sistein amino asidinin, alkol ve sigara dumanı kökenli toksinleri arındırıcı özellikteki glutation bileşiğinin yapıtaşı olduğu biliniyor. Belki bu nedenle, uzun vadede gırtlak sağlığı üzerinde olumlu bir etki yaratabiliyor olabilir. Unutulmaması gereken diğer bir nokta da, çiğ yumurtada bulunan avidin adlı proteinin, biyotin emilimini sekteye uğratabildiği ve Salmonella cinsi zararlı omurgasızlardan kaynaklanan besin zehirlenmesine yol açabileceği."
