Tarih: 20.06.2023 17:45

Çocukların Çizgi Filmlerden Etkilenerek Tehlikeli Davranışlar Sergilemesi: Örümcek Adam Örneği

Facebook Twitter Linked-in

Son günlerde çocuklar arasında, Örümcek Adam karakterine özenerek yüksek yerlerden atlamalar şeklinde tehlikeli davranışlar gözlenmektedir. Maalesef bazı çocuklar kurtarılamadı ve bu vakaların artmasıyla birlikte uzmanlardan ailelere uyarılar gelmeye başladı. Bu durumda ailelerin ne yapması gerektiği konusunda uzmanlar çeşitli tavsiyelerde bulunmaktadır. Ayrıca süper güç kavramlarının çocukların kafasını karıştırabileceği ve bazı ailelerin çocukların isteklerini kırmayarak süper kahraman kostümleri alması durumunda çocukların hislerinin nasıl olduğu da merak konusudur. Çocukların gerçekle kurgu arasındaki farkı anlamaları için ise çocuk ve ergen psikiyatristi Dr. Hülya Bingöl Çağlayan, Örümcek Adam karakterini çocukların neden kendilerine yakın hissettiklerini şu şekilde açıklamaktadır:

"Örümcek Adam, doğuştan bir uzaylı değil, normal bir insan olarak yaşarken bir örümcek tarafından ısırılarak farklı güçlere sahip olan bir bireyi canlandırıyor. Bu karakter hatalar yapabilen, yalan da söyleyebilen, ama bunları düzeltmeye çalışan bir karakter olarak çıkabiliyor ve çocuklar bu nedenle kendilerini yakın hissedebiliyorlar."

Uzmanlar, ailelerin çocuğun izlediği çizgi filmlere hakim olmaları gerektiğini belirtmektedir. Çocukların izlediği karakterlerin hikayelerine hakim olmak ebeveynlerin sorumluluğundadır. Bu tür davranışların ve hareketlerin ne anlama geldiğini çocuklarla konuşup çözümlemek önemlidir. Çocuklarla birlikte çizgi film izlemek, interaktif bir şekilde yanlarında olmak faydalı olabilir ve bu içeriklerde farklı mesajlar verilebilir. Bilinçli medya kullanımının çocuklara öğretilmesi mümkün olsa da tamamen uzaklaştırmak mümkün olmayabilir.

Psikolojik danışman ve çocuk oyun terapisti Büşra Bozlar, henüz bilişsel gelişimi tamamlanmamış çocukların soyut-somut, hayal-gerçek, kurgu-gerçek arasındaki farkı anlamlandırmakta zorluk çekebileceğini belirtmektedir. Beyin gelişimi tamamlanmamış bir çocuğun ekranla etkileşimde bulunduğunda alacağı uyaranların bilişsel ve duygusal gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini ifade etmektedir. Bu etkiler çocuğu negatif davranışlara yönlendirebilir.

Bozlar ayrıca, çocukların ekran sürelerinin takip edilmesi gerektiğine dikkat çekmektedir. 0-3 yaş arası çocukların hiçbir şekilde ekrana maruz kalmaması önerilirken, ilerleyen yaşlarda çocuğun yaşı x 10 dakika şeklinde hesaplanarak ayarlanabileceğini belirtmektedir. Çocuklara uygun olmayan içeriklere maruz kalmamaları önemlidir ve bu içerikler, çocuğun bilişsel ve duygusal kapasitesine uygun olup gerçeklik algısını göz önünde bulundurarak seçilmeli ve aileler tarafından kontrol edilmelidir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —