Doç. Dr. Çiğdem Nas, Türk vatandaşlarının Schengen krizine devam ederken AB'nin vize krizini politik bir tutum ve koz olarak kullandığını belirtti. Nas'a göre, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'ye vize kaldırılabilir kararı diğer Avrupa mercileri tarafından tanınmamaktadır. Türk vatandaşlarının Schengen vizesi sorunu çıkmaza girmiştir ve neredeyse her 2 Türk vatandaşından birinin başvurusu reddedilmektedir. Ayrıca, Türklerin vize başvuruları için yapılan harcamalar 26 milyon Avro'yu aşarken, Schengen rejimi uygulayan ülkelerin yanı sıra ABD, İngiltere ve Kanada gibi ülkelerde de iş dünyasına yönelik vize reddi oranlarında artış gözlemlenmektedir.
İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, Türkiye'ye karşı politik bir tutum sergilendiğini ve Schengen sorununun bir AB politikası haline geldiğini vurgulamaktadır. Türkiye'ye yönelik kaygıların zaman içinde arttığına dikkat çeken Nas, AB'nin Türkiye'ye karşı bir hasım ya da tehdit algısı geliştirdiğini ifade etmektedir. Türkiye'ye aday ülke statüsü verildiği halde sadece Türkiye'ye vize uygulandığını belirten Nas, bu durumun AB'nin uzun vadeli çıkarlarıyla da uyumlu olmadığını dile getirmektedir. Bu durumun Türk halkında AB'ye duyulan sempatinin azalmasına neden olduğunu ve Schengen vize sorununun bir ambargo gibi algılanmaya başlandığını ifade etmektedir. Bu sorunun sonucunda işadamları, hastalar, akademisyenler, öğrenciler gibi farklı kesimlerin mağdur olduğunu belirtmektedir.
Doç. Dr. Nas, vize sorununun kolay bir çözümü olmadığını, ancak Türkiye'nin AB'deki imajının düzeltilmesi ve reformlar yapılmasıyla krizin üstesinden gelinebileceğini belirtmektedir. Türkiye-AB ilişkilerinin durma noktasında olduğunu ve bu durumu canlandırmanın vize sorununu olumlu yönde etkileyeceğini ifade etmektedir. Kısa vadede vize serbestisi değil, vize kolaylığı için çabaların olması gerektiğini belirten Nas, Türkiye'den AB üyesi ülkelere giden akademisyenler, öğrenciler, işadamları gibi gruplar için en azından vize sürecinin kolaylaştırılması gerektiğini ifade etmektedir. Ayrıca, Schengen'deki sorun devam ederse Türkiye'nin konuyu daha ileri götürebileceğini belirtmektedir.
