Tarih: 16.06.2023 11:55

Zayıf Karne ile İlgili Uzmanların Tavsiyeleri ve Velilerin Rolü

Facebook Twitter Linked-in

Yaklaşık 19 milyon öğrenci için bugün, uzun bir sürecin sonunda ders zili son kez çalacak. Hem öğrenciler hem de veliler büyük bir heyecan içerisindeyken, zayıf karne getiren çocuklara baskı yapılmaması ve suçlama ile duygusal şiddetten uzak durulması gerektiği unutulmamalıdır. Bugün, 19 milyon öğrenci için son kez ders zili çalacak. Veliler ve öğrenciler, 9 aylık emeklerinin karşılığını alacakları karne gününde, uzmanların önemli tavsiyeleri bulunmaktadır. Peki, zayıf karne getiren öğrencilerin velileri nelere dikkat etmeli ve yaz tatiline girecek öğrenciler ne yapmalı?

Uzmanlar, özellikle çocukların karnelerinin sosyal medyada paylaşılmasının tehlikelerine dikkat çekmektedir. Psikolog Özge Öztaşçı, bunun özel hayatın ihlali olduğunu vurgulayarak, "Çocukların kişilik haklarına saygı göstermek önemlidir. Ayrıca, T.C. kimlik numaraları kötü niyetli kişilerin eline geçebilir. Aileler, 'Biri benim fotoğrafımı paylaşsa ben nasıl hissederim?' düşüncesiyle çocuklarına davranmalıdır" ifadelerini kullanmaktadır.

Karnenin zayıf gelmesi durumunda Öztaşçı, velilere şu tavsiyelerde bulunmaktadır:

"Velilerin unutmaması gereken bir şey, hayatta çocuklarının her zaman başarılı olmayacağı, başarısızlık durumlarının da ortaya çıkabileceği gerçeğidir. Veliler bu gerçeğe dayanarak baskı yapmamalı ve suçlayıcı bir tutum sergilememelidir."

Bu durumda, ailenin gündeminde zayıf karneyi nasıl düzeltebilecekleri ve eksikliklere nasıl odaklanacakları konularının olması gerektiğini vurgulayan Öztaşçı, "Bunu aceleyle yapmak yerine önce çocuğu anlamaya çalışmak, neden böyle bir sonuç elde ettiğini anlamak daha sağlıklı bir yol olacaktır" demektedir. Uzmanlar, çocukların yoğun bir dönem geçirdiğini ve biraz dinlenmeye ihtiyaç duyduklarını söylemektedir. Çocukların dinlenebileceği bir ortam oluşturulduktan sonra, eksikliklerini telafi etmeye odaklanan ve sıkıcı olmayan bir düzene geçilmesi tavsiye edilmektedir.

"Veliler hiçbir şekilde ilgilenmediyse..." diyerek konuşmasına devam eden Öztaşçı, "Karneler, aslında velilerin kendilerini de değerlendirdiği bir geribildirim aracıdır. Zayıf notlar aniden ortaya çıkmaz. Karne, 9 ay boyunca çocuğun davranışlarının ve notlarının yansımasıdır. Eğer veliler bu süreçte çocuklarıyla hiç ilgilenmediyse, bunu anlamış oluruz" demekte ve eklemektedir: "Bugüne kadar çocuğun gelişimi için hiçbir şey yapmayan bir ebeveynin düşük not görünce tepki göstermesi, dürüst ve kabul edilebilir bir davranış değildir. Bu, sadece çocuğun notu değil, ailenin ilgi ve alakasının bir yansımasıdır."

Öztaşçı, son olarak çocukların bu tatilin bedensel ve zihinsel olarak dinlenme süreci olduğunu ve mutlaka hobilerine zaman ayırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Eğitim Sosyoloğu Tunay Kamer ise karnenin öğrencinin kişilik özelliklerini, zihinsel kapasitesini ve yeteneklerini tek başına gösteren bir araç olmadığına dikkat çekmektedir. Kamer, "Karnedeki zayıf notlar için öğrenci kesinlikle fiziksel ve duygusal olarak cezalandırılmamalıdır. Cezalar, öğrenciye ders çalışmayı veya başarılı olmayı öğretemez. Hatta cezalar, ders çalışmamaya dolaylı olarak teşvik edebilir" demektedir.

"Zayıf karne getiren çocuğun sorumluluğu tek başına ona yüklenmemelidir" diyerek konuşmasını sürdüren Kamer, "Karne, ailenin de kendisini değerlendirdiği bir geri bildirim aracı olarak görülmelidir. Hatanın neden kaynaklandığını bulmak ve ailece bir çözüm üretebilmek önemlidir" ifadelerini kullanmaktadır. Çocuklara yaz tatili için kitap okumaları öneren Kamer, ailenin birlikte vakit geçirmesinin çocuğun özgüvenine katkıda bulunacağını düşünmektedir. Ayrıca, çocukların hayalleri ve tatil planları konusunda ailelerin destekleyici bir rol oynamasına da dikkat çekmektedir. Kamer, okula adaptasyon çalışmalarının da yeni döneme birkaç hafta kala başlaması gerektiğini belirtmektedir.

Karne günü, sosyal medyada sevinçle yapılan paylaşımlarda güvenliğe dikkat çeken Kamer, kötü niyetli kişilerin bu bilgileri depolayabileceğine dikkat çekmektedir. Kamer, sözlerini, "Çocuklarımızın adı, soyadı, fotoğrafı, TC kimlik numarası, okul ve sınıf bilgisi, notları ve adresi aslında kişisel verilerdir. Dolayısıyla, bu bilgileri herkese açık sosyal medya platformlarında paylaşmamalıyız" şeklinde noktalamaktadır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —