ABD’nin İran’a Saldırısı Sonrası Hürmüz Boğazı Krizi: Dünya Ekonomisi Tehlikede
ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısı, Orta Doğu’daki gerilimi kritik bir dönüm noktasına taşıdı. Tahran’dan gelen ilk açıklamalarda en dikkat çekici unsur, dünya enerji ticaretinin kalbinin attığı Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidi oldu.
Hürmüz Boğazı, küresel petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 20’sinin geçtiği, stratejik öneme sahip bir geçit. ABD Enerji Bilgi İdaresi (EIA) verilerine göre, yalnızca 2023 yılında bu dar su yolundan günlük ortalama 20,5 milyon varil ham petrol taşındı. Ayrıca sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) akışı açısından da özellikle Katar gibi ülkeler için vazgeçilmez bir rota niteliği taşıyor.
Enerji uzmanlarına göre, boğazın kapanması durumunda petrol fiyatlarında keskin bir artış yaşanabilir. Bu artış, küresel enflasyonu tetikleyerek dünya ekonomisinde ciddi dalgalanmalara yol açabilir. 2011 yılında İran’ın benzer bir tehdidinin ardından Brent petrol fiyatı 125 doları aşmıştı. Bugün yaşanacak benzeri bir senaryonun etkilerinin çok daha yıkıcı olacağı öngörülüyor.

Ancak kriz yalnızca enerji alanıyla sınırlı kalmayabilir. ABD’nin bölgede, özellikle Katar, Bahreyn, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan askeri üsleri İran’ın hedefi haline gelebilir. CNN'e konuşan analistler, Hürmüz Boğazı’nda yaşanacak askeri bir gerilimin NATO dahil pek çok ülkeyi doğrudan müdahale etmeye zorlayabileceğini ifade etti. Uluslararası hukuk açısından boğazın kapatılması “savaş eylemi” olarak değerlendiriliyor.
Columbia Üniversitesi Küresel Enerji Politikaları Merkezi’nden Prof. Jason Bordoff, Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasının yalnızca enerji krizine değil, sigorta, lojistik, deniz hukuku ve uluslararası güvenlik alanlarında zincirleme etkilere yol açabileceğini söyledi. “Küresel sistemin kırılganlığı bu boğazda düğümleniyor” ifadelerini kullanan Bordoff, dünya ekonomisinin doğrudan etkileneceğini belirtti.
Öte yandan İran Atom Enerjisi Kurumu, ABD saldırısını doğrulayarak uluslararası yasal süreç başlatacaklarını duyurdu ve nükleer programlarının kesintisiz devam edeceğini açıkladı. Tüm gözler şimdi hem Washington’ın atacağı adımlarda hem de Hürmüz Boğazı’nda yaşanabilecek olası gelişmelerde.