Türkiye ekonomisi, 2025 yılının ilk dört ayında ciddi bir faiz yüküyle karşı karşıya kaldı. Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarını kapsayan dönemde toplam 725 milyar lira faiz ödemesi yapıldığı açıklandı. Bu rakam, 2024’ün aynı döneminde yapılan 365 milyar liralık ödemeye göre %99’luk bir artışa işaret ediyor.
Sağlık ve eğitime sınırlı artış, faize dev pay
Konuya ilişkin açıklama yapan Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, bütçeden ayrılan kaynaklardaki dengesizliğe dikkat çekti. Çalışkan, faiz harcamalarının neredeyse ikiye katlandığını vurgularken, sağlık harcamalarının sadece %38, eğitim bütçesinin ise %32 oranında artırıldığını ifade etti.
“Faiz baronlarına kepçeyle, vatandaşa damlayla”
Necmettin Çalışkan, ekonomik tercihlerin toplumun geniş kesimleri yerine sermaye çevreleri lehine kullanıldığını savundu. Eleştirisini sert sözlerle dile getiren Çalışkan şöyle konuştu:
“Memura, emekliye, asgari ücretliye damlayla verenler, faiz baronlarına kepçeyle veriyorlar. Bu sistem sürdürülebilir değildir. Faizci kapitalist düzen batırır, adil ekonomik düzen kurtarır.”
Ekonomik öncelik tartışması büyüyor
Çalışkan’ın açıklamaları, kamu bütçesinin kullanımında önceliklerin yeniden sorgulanmasına neden oldu. Eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi temel alanlara yapılan sınırlı artışlar, faiz ödemelerindeki dramatik yükseliş karşısında kamuoyunda eleştiri konusu olmaya devam ediyor.
Özellikle memur, emekli ve asgari ücretli kesimin enflasyon karşısında alım gücünü koruyamaması, bütçenin nereye harcandığına dair soruları artırıyor.
Kamu maliyesinde faiz yükü baskısı artıyor
Ekonomistler, yüksek faiz ödemelerinin bütçe disiplinini tehdit ettiğini ve kamu yatırımlarında daralma riskini beraberinde getirdiğini belirtiyor. Türkiye’nin borçlanma maliyetlerinin artmasıyla birlikte, faiz giderlerinin ilerleyen aylarda da artarak devam etmesi bekleniyor.
725 milyar TL’lik faiz ödemesi, birçok bakanlık bütçesini geride bırakan boyutlara ulaşarak, Türkiye’nin mali yapısında faize dayalı yükün ne denli ağırlaştığını gözler önüne seriyor