Betsmove Artemisbet deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler Jojobet
OlayRize Genel Drop : Kabul Et, Veya Reddet! Film Eleştirisi ve Yorumlar

Drop : Kabul Et, Veya Reddet! Film Eleştirisi ve Yorumlar

Korkmadım işte, hiç korkmadım, hatta güldüm bile, oh olsun, korkmadım! Gerilmedim! Oh, canıma değsin. Acaba gerçek hayat daha da korkunç gidiyor diye mi? Değil. Bence filmin amacı da bu, kolay seyredilir bir gerilim filmi.

Okunma Süresi: 4 dk

Basın gösteriminde beni gören arkadaşım Aslı Selçuk, “Sen sevmezsin, bu gerilim filmi, niye geldin?” diye sordu ama kendi dünyamda gerilimin içinde yaşarken sinemadaki gerilim havamı dağıtır diye gittim, Drop seyretmeye. Genelde korku, gerilim filmi sevmem gerçekten, niye bile isteye gidip de korkayım, hayat yeterince korkunç. Gerçi Korku Filmleri uzmanı psikolog arkadaşım Cenk Erdem, aynı fikirde değil : korku filmlerinin ruha iyi geldiğini uzun uzun seminer vererek anlatır. Bu filmden sonra ona hak verebilirim. Filmden çıkarken kendi kendime tekrar edip duruyordum : Korkmadım işte, hiç korkmadım, hatta güldüm bile, oh olsun, korkmadım! Gerilmedim! Oh, canıma değsin. Acaba gerçek hayat daha da korkunç gidiyor diye mi? Değil. Bence filmin amacı da bu, kolay seyredilir bir gerilim filmi.

Telefonla arkadaş olma

Drop’un ne olduğunu bilmiyordum. Apple’ın telefonu iphone’daki airdrop özelliğine gönderme yapma imiş. Yani yakınlarınızdaki telefonlarla mesaj ve fotoğraf paylaşma özelliği. İlerleyen haberleşme teknolojisi yüzünden her dakika yeni bir sistem, yeni bir biçim çıkıyor ortaya. Bizim zamanımızda evde çevirmeli telefon bile lükstü! AKP geldi de oldu! Şaka, Özal sayesinde oldu. Ciddileşiyorum : cep telefonsuz yaşam düşünülemiyor. Alışveriş, dostluk, sevgili, her şey avucumuzun içinde. Milyonların yaşadığı büyük kentlerde insanlar birbirlerini de sitelerde buluyor. Flört sitelerinde. Bu konuda bir kitap yazmak istemiş ve bilgi edinmek için böyle bir siteye üye olmuştum. Salak gibi adımla, sanımla ve gerçek fotoğrafımla! Neyse ki başıma fazla bir şey gelmedi, ama kimse de deneyimini anlatmak istemeyince yazamadım kitabı, macera bitti. Filme bir türlü gelemiyoruz çünkü gelinecek fazla bir şey de yok galiba.

Çocuklu Dul bayan

Violet, küçük oğluyla birlikte yaşayan, dul bir kadın. Psikolog ama görüşmelerini zoom’da yapıyor. Bana hiç de güven vermeyen, her tarafı cam, bahçeli bir evde oturuyor. Yatak odaları ikinci katta. Yıllarca şiddet gördüğü eşini kaybettikten sonra hayatına başka erkek sokmamış. İlk kez biriyle buluşma öncesi hayli tedirgin ve heyecanlı. Date adını verdiğimiz bu buluşmalar büyük kentlerde pek yaygın. Oğlunu kız kardeşine bırakan Violet, yaşadığı kent olan Şikago’nun gökdelenlerinden birindeki lüks restorana ayak attığında epeydir mesajlaştığı halde buluşmadığı erkek arkadaşı henüz gelmemiş olduğundan barda oyalanırken barmen, şarkıcı ve diğer müşterileri gözden geçirir.

Gerilim başlıyor

Filmin neredeyse tamamı bu şık restoranda geçiyor. Violet’in beklediği Henry, belediye fotoğrafçısı, sonunda geliyor, gökdelenlere bakan masalarına yerleşiyorlar ama ilk kez buluşan çiftin bir de davetsiz misafiri var : Violet’in telefonuna hiç durmadan mesaj (drop) atan ve ona emirler veren kişi. Üstelik sadece mesaj atıp emir vermekle kalmıyor, Violet’in evinden fotoğraf ve video paylaşarak oğlu Toby’nin hayatının tehlikede olduğunu, verdiği emirlere uymazsa öldürüleceğini de söyleyerek tehdit ediyor. Violet, hayatının en zor konumunda: oğlunun hayatını kurtarmak için o emirlere uyup buluştuğu ve hiç suçu olmayan Henry’i mi harcamalı, yoksa olayı paylaşıp yardım mı istemeli? Her girişimi başarısız kalıp durumunu daha da zora sokarken Violet, oğlunu kurtarmak için Henry’i öldürmeli mi, ne yapmalı?

İnandırıcı değil

Bundan sonrası önce gerilim, sonra aksiyon ve komedi biçiminde gelişiyor! Komedi deyimini hadsizlik olarak da değerlendirebilirsiniz ama Şikago’nun en yüksek gökdelenlerinden birinin tepesinden sadece bir perdenin çiviye takılan ucuna tek elle tutunarak aşağıya doğru sallanıp sonra kurtulmak, bıçaklandığı halde adam öldürmek, vb. gibi sahnelerde ben ancak gülerim. Filmin sonunda kötü adamlar dışında herkes sağ salim, happy end ise güle oynaya çıkarım. Dışarda durum daha korkunç. İki mekana acımadım değil, lüks restoran ve iki katlı ev tamamen yıkıldı, yaralananların durumu iyi, Kız çok güzel oğlan yakışıklıydı. Araları iyiye gidiyor. Siz yine de telefonla sevgili bulma uygulamalarından vaz geçin, hatta yemeğe gittiğiniz zaman telefonunuzu tümden kapatın, tehlikeli olabiliyor!

Yönetmen : Christopher Landon

senaryo : Jillian Jacobs, Chris Roach

Görüntü Yönetmeni : Marc Spicer

Kurgu : Ben Baudhuin

Oyuncular : Meghann Fahy, Brandon Sklenar, Violett Beane, Reed Diamond, Gabrielle Ryan, Sarah McCormack, Jeffery Self, Ed Weeks, Travis Nelson, Fiona Browne, Jacob Robinson, Stephanie Karam

ABD / Gerilim / 100 Dk.

Yönetmen : Christopher Landon

senaryo : Jillian Jacobs, Chris Roach

Görüntü Yönetmeni : Marc Spicer

Kurgu : Ben Baudhuin

Oyuncular : Meghann Fahy, Brandon Sklenar, Violett Beane, Reed Diamond, Gabrielle Ryan, Sarah McCormack, Jeffery Self, Ed Weeks, Travis Nelson, Fiona Browne, Jacob Robinson, Stephanie Karam

ABD / Gerilim / 100 Dk.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
OlayRize Yerel Haberler Türkiye'de vatandaşların yüzde 82.4'ü ekonomik zorluk yaşıyor; geçim sıkıntısı artıyor.

Türkiye'de vatandaşların yüzde 82.4'ü ekonomik zorluk yaşıyor; geçim sıkıntısı artıyor.

Türkiye'de yapılan kamuoyu araştırmasına göre, vatandaşların yüzde 82,4'ü ekonomik zorluk yaşadığını belirtirken, yüzde 53'ü zar zor geçindiğini, yüzde 29,4’ü ise borçlandığını ifade etti. Temel ihtiyaçlara erişimde zorluk çekenler artıyor.

Okunma Süresi: 1 dk

Türkiye'de ekonomik tabloya ilişkin yapılan son kamuoyu araştırması, vatandaşların büyük bir kısmının geçim sıkıntısı içinde olduğunu gözler önüne serdi. Katılımcıların yüzde 53’ü “zar zor geçindim”, yüzde 29,4’ü ise “geçinemedim, borçlandım” cevabını verdi. Bu sonuçlarla birlikte toplumun yüzde 82,4’ü, geçtiğimiz ay ekonomik zorluk yaşadığını ifade etti.

Araştırmaya göre, “ekonomik zorluk yaşamadım” diyenlerin oranı sadece yüzde 9,5’te kalırken, yüzde 4,2’lik bir kesim “geçindim, hatta kenara para da ayırdım” cevabını verdi.

Fikri olmayan veya cevap vermeyenlerin oranı ise yüzde 3,9 olarak ölçüldü.

Bu veriler, hayat pahalılığı ve alım gücündeki düşüşün toplumun geniş kesimlerinde ciddi şekilde hissedildiğini gösteriyor.

Özellikle temel ihtiyaçlara erişimde zorlanan vatandaşların oranı her geçen gün artarken, ekonomik politikaların etkisi ve gelecek beklentileri de kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *