Erkeklerde sık görülen varikoselin kadınlarda da yumurtalık toplardamarlarında varis şeklinde ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Uğur, kadın genital organlarının karın içinde yer alması nedeniyle tanı koymanın güç olduğunu ifade etti. Pelvik venöz konjesyonun; adet dönemlerinde ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı, yan ağrısı, idrar yaparken yanma ve ani sıkışma gibi şikayetlere yol açtığını aktardı.
Hastalığın kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra toplardamar kapakçık yetersizliği ve damar tıkanıklıkları risk oluşturuyor. Menopoz sonrası şikayetlerin azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Uğur, çoklu gebelik, polikistik over, östrojen tedavisi ve bacaklarda varis gibi durumların da hastalıkla ilişkili olduğunu söyledi.
Tanı, görüntüleme yöntemleriyle konulurken; tedavi seçenekleri arasında ağrı kesiciler, hormonal tedavi, cerrahi müdahaleler ve anjiyografik yöntemler yer alıyor. Anjiyografik tedavide, hastalıklı damar kapatılarak şikayetlerin yüzde 75 oranında ortadan kalktığı belirtiliyor. Tedavi sonrası ağrının geçici olarak devam edebileceği ve 3 haftaya kadar ağrı kesici kullanılması gerekebileceği ifade edildi.