Betsmove Artemisbet deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler

RİZEDE MADOLYONUN KÖTÜ YÜZÜ

YAYINLAMA:

Rize şehri r için, halkımızın yararına, yaşanabilir bir kent düzeni uğruna çaba gösteren her kim varsa; il başkanından vekiline, belediye başkanından bürokratına kadar olumlu adımlarını her zaman teşvik ettim, onore ettim.

Eleştiriler karşısında yılmasınlar, motivasyonlarını kaybetmesinler, bu güzel şehre hizmet yolunda dinamik kalsınlar istedim.

Ama artık kelimeler cilalı, gerçekler dikenli...

Çünkü madalyonun diğer yüzü konuşulmayı fazlasıyla hak ediyor.

Birilerine güler yüz gösterilirken, başkalarının hakkı gasp ediliyorsa, orada sessiz kalmamı kimse beklemesin.

Rize Merkez Sahil dolgu alanında yapımı süren Millet Bahçesi’nde hak sahipliği olan yedi işletme varken, yirmi otuz yeni işletmenin inşa edileceği yönünde duyumlar alıyorum. Eğer bu doğruysa, soruyorum: Bu yerler kimler için yapılıyor? Hak sahibi olmayanlara mı verilecek? Seksen milyonun vergisiyle sahil boyunca gecekonduculara, işgalcilere mi yer tahsis edilecek?

Omuzu düşük, sesi gür; siyah takım elbise giyip üstüne üstlük güneşli havalarda bile palto giyen, kaşkol takan, halkın malına öyle ya da böyle çöken, kamu kurum ve kuruluşlarının da ses çıkarmadığı bu işgalcilere, gecekonduculara şehrin en nadide yerinde iş yeri mi vereceksiniz? Sonrasında bu ve benzeri işgalcilerle nasıl mücadele etmeyi düşünüyorsunuz? Tarihi bir hataya lütfen düşmeyiniz.

Bu bir tehdit değil, açık bir dost uyarısıdır: Devletin ve halkın malı, hiçbir siyasi veya yetkili tarafından peşkeş çekilemez.

Yine şehirde bir başka tartışmalı konu: Rezerv alan ilanları ve kamulaştırmalar...

Geri dönüşü olmayacak kararlar alınıyor. Ne yazıktır ki muhalefet bulmuş bir kamu kurumu, ÇAYKUR üzerinden vur abalıya yapıyor. Fakat halk dikkate almıyor. Toplumsal olaylarda, Rize'nin sosyoekonomik kararlarında susuyor. Kent dinamikleri, Kent Konseyi adeta susturulmuş gibi.

Ziraat Bankası'nın bulunduğu alanın da kamulaştırılacağı biliniyor. Muhalefet kış uykusunda, hiç mi hiç umurlarında değil. Onların derdi ÇAYKUR, Ziraat Bankası, Rize’nin hafızası, halkın buluşma noktası... Ziraat Bankası, bu şehrin belleğinde bir çınardır. Geçmişin izlerini silmek bu kadar kolay mı olmalı? Bu şehir Orta Cami örneğini geçmişte yaşadı; silmeyin şehrin ortak hafızasını, adresini. Ziraat Bankası, artık vatandaşın halkın buluşma noktası olmuş bir yerdir. Dokunmayın o koca çınara, o binaya.

Ve sokaklar…

Gece huzurlu, gündüz güvensiz bir şehir olabilir mi? Türkiye’de gece güvenliği açısından Rize şehirler arasında ilk üçte olabilir belki; ama gündüz vakti kadınların caddelerde rahatça ve güvenle yürüyemediği, kaldırımda ilerlemenin mümkün olmadığı bir Rize düşünebiliyor musunuz?

Rize’de kaldırımlar masa, sandalye dolu; dükkân eşyaları sokağa taşmış. Yayalar, özellikle kadınlar, artık araç yolunu tercih ediyor çünkü orası daha güvenli!

Ya sığırını satıp sonradan esnaf olanlar...

Bu şehirde her yıl binlerce yeni araç ve motosiklet trafiğe çıkıyor. Evet, otopark yapmakta da yer bulmakta da sıkıntı yaşanıyor. Fakat dükkân önleri işgal altında. Hayvanını satıp dükkân açanlar, esnaf kültürü oluşmadan esnaf olanlar; kaldırımı, sokağı, dükkânının önündeki park alanını kapatıp kendi bahçesi gibi kullanıyor. Kimse de "Dur!" demiyor, uyarmıyor. Tahta kalas, bidon, çöp kutusu, inşaat atığı, şemsiye... Ne bulursa caddeye koyuyor. Kısa süreli aracını çekip alışveriş yapacak insanlara izin verilmiyor. Çevre kirliliğine de —bu turizm sezonunda— sebep olunuyor.

Bir yetkili bu çarpıklığı görmüyor. İlginçtir ki bu sokaklardan hiç mi geçmiyor bir yetkili? Yoksa güneşten mi korkuluyor? Ama biliniz ki babadan dededen esnaf olan esnaflar bu işlerden çok rahatsız.

Hiç kuşkusuz…

Evet, şehrimizde çalışkan bir belediye başkanı ve ekibi var. Halkımızın refahını yükseltecek doğru işler de yapıyorlar. Ancak şehirde aynı zamanda bir durgunluk, bir disiplinsizlik, bir başıboşluk hâkim olduğunu da ifade etmek istiyorum. Başkan, duy bu dost sesini.

Ve bu şehir bunu hak etmiyor!

Şehrin dokusunu bozan her adım, susarak kabullenildiğinde geri dönüşü olmayan zararlar veriyor. Bu nedenle hem desteklemek hem uyarmak; hem takdir etmek hem de eleştirmek bir vatandaşın, bir kalemin en doğal görevidir.

Ve biz kalemimizi bu sorumlulukla kullanıyoruz, hiçbir beklenti içinde olmaksızın.

Saygılarımla,

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *