sowinbet savabet oslobet Betsmove Artemisbet deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler Jojobet
OlayRize Teknoloji Tekno Feodalizm: Apple, Meta, X Gibi Şirketler Kullanıcıları Yeni Nesil Kölelere mi Çeviriyor?

Tekno Feodalizm: Apple, Meta, X Gibi Şirketler Kullanıcıları Yeni Nesil Kölelere mi Çeviriyor?

Yanis Varoufakis'in "Tekno Feodalizm" kitabı, teknoloji devlerinin kullanıcıları modern çağın köleleri haline getirdiğini ve ekonomiyi feodal bir düzene çevirdiğini savunuyor.

Okunma Süresi: 5 dk

tekno feodalizm (technofeudalism: what killed capitalism) yunanistan'ın eski maliye bakanı yanis varoufakis'in apple ve meta gibi şirketlerin kullanıcılarına günümüz köleleri gibi davrandığını savunduğu kitabının ismidir.

teknoloji meraklısı babasına yazdığı bir mektup olarak kurguladığı 17. kitabı, kapitalizmin 1960'lardaki reklam patlamasından, 1980'lerdeki wall street'e, 2008 mali krizine ve pandemiye kadar geçirdiği evrimi anlatır. en önemli bölümlerinde, tekno feodalizm, apple, facebook ve amazon'un ekonomiyi o kadar çok değiştirdiğini, artık avrupa'nın ortaçağ feodal sistemine benzediğini savunur. teknoloji devleri lordlardır, geri kalan herkes ise karşılığında pek bir şey almadan topraklarında çalışan birer köylüdür.

varoufakis'e göre, x'te (twitter'da) her paylaşım yaptığınızda, esasen elon musk'ın mülkünü bir orta çağ kölesi gibi işliyorsunuz. musk size ödeme yapmıyor, ancak sizin ücretsiz emeğiniz, bir anlamda, şirketinin değerini artırarak ona ödeme yapıyor. x'te, ne kadar çok aktif kullanıcı varsa, o kadar çok kişiye reklam gösterilebilir veya abonelik satılabilir. benzer şekilde google maps'te, etkileşimlerle kullanıcıların ürünü iyileştirdiğini savunuyor.

kar kapitalizmi sürdürür, kira ise feodalizmi sürdürür. şimdi bu yeni süper sermaye biçimi ile bir sistemden diğerine geçtik: bulut sermayesi ya da algoritmik sermaye. varoufakis'e göre amazon.com gibi, airbnb gibi yeni dijital feodal beylikler yaratılıyor, burada servet elde etmenin ana unsuru kar değil, kira biçiminde.

apple store'u ele alalım. bir uygulama üretiyorsunuz, apple karınızın %30'unu komisyon ücreti aracılığıyla kesebilir. bu bir bulut feodalizmidir ve apple tam olarak feodalizmde olduğu gibi bir kira alır. varoufakis'in argümanı feodalizmin birçok özelliğine sahip ancak kapitalizmden bir adım önde olan yeni bir sisteme doğru ilerlediğimizdir.

facebook klasik bir bulut derebeyliğidir. birbirleriyle iletişim kurmak isteyen diğer insanlar için çekici olan bulut sermayesi yaratır; arkadaş bulmak, görüşleri, köpekleri veya kedileri hakkında iletiler yayınlamak için. böylece bu derebeyliğe çekilirsiniz ve zuckerberg için bir sonraki adım, kullanıcıların dikkatini (bkz: dikkat ekonomisi) onlara satmak için yayıncıları ve reklam verenleri aynı derebeyliğe çekmekti. hemen ardından, cory doctorow'un enshittification kavramıyla çok güzel bir şekilde tanımladığı gibi, bir yayıncıysanız, satışlarınız facebook aracılığıyla arttığı için harika hissedersiniz ve sonra aniden, gerilediğinizi de görürsünüz. sonra yeniden yükseltmek için müşterilerin ürününüzü bulması için reklamlara daha fazla ödeme yaparak, daha yüksek bir bulut kirası ödemeniz gerekir. bu tekno feodalizmi üreten tipik bulut kapitalizmidir.

alibaba veya amazon.com'da satılan elektrikli bisikletleri üreten şirket, bir himaye altındaki (vasal) kapitalisttir. bu şirketin kar marjının çoğuna amazon'un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı jeff bezos tarafından bulut kirası şeklinde el koyulur. ikincisi algoritmalar tarafından izlenen amazon depolarındaki işçiler olan bulut proleterleridir. üçüncüsü bulut köleleri olan gönüllü olarak ücretsiz iş gücü sağlayan kullanıcılardır. tiktok'a, facebook'a, instagram'a her video yüklediğinizde, bu şirketlerin sermaye stokuna katkıda bulunuyorsunuz. bulut köleler, doğrudan emeğiyle, hareketleriyle veya varlığıyla buna katkıda bulunur.

peki bulut kapitalizmini kapitalizmden daha kötü bir ekonomik sistem yapan şey nedir? ilk neden, makroekonomik bir bakış açısından bakıldığında, bulut kirası biçiminde bu kadar büyük miktarda para çıkarıldığında, bu para döngüsel bir gelir akışından kaybolmasıdır. hesaplamalarıma göre, gsyih'nin %35 ila %40'ı döngüsel gelir akışından bulut kirası yoluyla çekiliyor ve bu da ekonomide daha az para olduğu anlamına geliyor. sonucunda yatırımlar düşüyor ve bu da ekonominin geri kalanında daha az iyi, kaliteli iş olduğu anlamına geliyor. ikinci neden ise, bu bulut sermayesinin dikkatimiz ve ücretsiz emeğimiz aracılığıyla kendini yeniden üretmek üzere tasarlanmış olmasıdır. platformlar, öfkelendiğimizde bulut sermayesinin sahipleri için ücretsiz bulut sermayesi üretmek için daha fazla zaman harcadığımızı keşfetti. bu yüzden algoritmalar konuşmalarımızı zehirlemeye odaklı. bu demokrasilerimiz için oldukça zararlı çünkü fikir birliği bulut sermayesi için gerçekten kötü, bunu istemiyor. herkesin öfkelenmesini ve birbirine tepki vermesini istiyor.

bulut sermayesinin yükselişi ve döngüsel gelir akışından çıkarak paranın belli başlı kişilere geçirilmesi, insanlardaki hoşnutsuzluğu artırıyor. nefret, faşizmin yakıtıdır. dolayısıyla, hoşnutsuzluğu, çoğu insanın geçimini sağlayamaması gerçeğini ve algoritmalar tarafından güçlendirilen nefreti bir araya getirirseniz, bu faşizmdir.

varoufakis, "hemen bir bulut vergisi getirmemiz gerekiyor. amazon'a platformunda gerçekleşen her işlem için yüzde 5 vergi koyun. sonra, herkes için platformlardan bağımsız bir dijital kimliğe sahip olabilme hakkını sağlayın, böylece internette kim olduğumuza dair google veya facebook'un kefil olmasına gerek kalmaz. devlet tarafından verilen bir dijital kimliğe sahip olmak, verileriniz üzerindeki mülkiyet haklarınızı geri kazanmanız veya size devredilmesi için önemli bir aşamadır, çünkü şu anda verileriniz size ait değil" diyor.

varoufakis'e göre, "birlikte çalışabilirlik ve platform bağımsızlık mekanizmaları zorunlu hale getirilebilir. uzun süre x'te olan birisi, kolay kolay bluesky'a geçemez. diyelim ki elon musk, hoşlanmadığı bir şey söylediğim için beni engellemeye karar verdi. şimdi, x'te bir milyondan fazla takipçim var. onları kaybetmeden ayrılamam. bluesky'a gidersem, 10 takipçim olur. birlikte çalışabilirlik ve platform bağımsızlık, başka bir platforma, bluesky'a gidersem, bluesky'a bir şey gönderdiğimde, x'teki 1 milyon takipçimin bunu duyabileceği anlamına gelir".

varoufakis, "ab'nin dijital piyasalar yasası'nda birlikte çalışabilirlik gibi bazı ilginç fikirler var. ancak hükümetler yeterince üzerinde durmuyor. hükümetlerin hepsi büyük tekno feodal lordların kontrollerinde" diyor.

kaynak: wired.com

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
OlayRize Gezi Seyahat Zinav Gölü - Reşadiye - Tokat - Türkiye

Zinav Gölü - Reşadiye - Tokat - Türkiye

Zinav Gölü, Türkiye’nin Tokat iline bağlı Reşadiye ilçesinde yer alan doğal bir göldür. Doğal güzellikleriyle dikkat çeken bu göl, ziyaretçilerine huzurlu bir atmosfer sunar. Aynı zamanda, çevresindeki zengin bitki örtüsü ve çeşitlilik gösteren yaban hayatı, doğa severler için cazip bir alan haline gelmektedir. Göl, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerken, bölgedeki ekoturizm açısından da önemli bir potansiyele sahiptir. Zinav Gölü, doğanın tadını çıkarmak ve şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır.

Okunma Süresi: 2 dk

Zinav Gölü, Türkiye'nin doğal güzellikleri arasında öne çıkan ve Tokat ilinin Reşadiye ilçesinde yer alan bir cennettir. Doğanın sunduğu huzur ve eşsiz manzaralar, burayı ziyaret etmek isteyenler için bir çekim merkezi haline getirmektedir. Göl, hem yerli hem de yabancı turistler için keşfedilmeyi bekleyen zengin bir ekosistem sunuyor.

Zinav Gölü'nün Doğal Güzellikleri

Zinav Gölü, kenarındaki ağaçların yansımasıyla bir tablo gibi görünmekte ve ziyaretçilerine adeta bir huzur sunmaktadır. Göl, çevresindeki muhteşem doğal manzaralarıyla, fotoğraf tutkunları ve doğayı sevenler için vazgeçilmez bir durak olmaktadır. Bu doğal güzellikler, sezon boyunca muhtemel çeşitli bitki örtüsü değişimleri ile birlikte her ziyaretçiye farklı bir deneyim sunar. Bahar aylarında çiçek açan ağaçlar ve bitkiler, yazın serin sularında yüzme imkanı sunarken, sonbahar döneminde ise sarı ve kırmızı tonlarıyla ziyaretçileri büyülemektedir. Kış aylarında ise göl çevresi, beyaz örtüyle kaplandığında, başka bir güzellikte hayranlık uyandırmaktadır.

Ekoturizm Potansiyeli

Zinav Gölü, yalnızca doğal güzellikleri ile değil, aynı zamanda bölgedeki ekoturizm açısından sağladığı değerle de ön plana çıkmaktadır. Göl çevresindeki zengin bitki örtüsü ve çeşitli yaban hayvanları, ziyaretçilerin doğanın derinliklerini keşfetmesi için mükemmel bir zemin oluşturmaktadır. Bu özellikleri, doğa yürüyüşleri, kuş gözlemi ve fotoğrafçılık gibi aktiviteleri desteklemekte ve bölgeyi doğaseverler için cazip kılmaktadır. Turistlerin bölgeye olan ilgisi, yerel ekonomiye de olumlu yansımakta ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca, ekoturizm aktiviteleri ile birlikte yerel halkın gelirlerini arttırmak ve geleneksel yaşam tarzlarını korumak da mümkün hale gelmektedir.

Şehir Hayatından Uzaklaşmak İçin İdeal Bir Nokta

Zinav Gölü, şehir yaşamının koşturmacasından uzaklaşmak isteyenler için mükemmel bir kaçış alanı sunmaktadır. Huzurlu atmosferi, doğal sesler ve temiz hava, stresli bir hayat süren bireyler için adeta can simidi olmaktadır. Göl çevresinde geçirilen zaman, zihinsel ve fiziksel olarak yenilenmeyi sağlamakta, bu nedenle doğaya olan yönelim her geçen gün artmaktadır. Ayrıca, ziyaretçilere piknik alanları ve dinlenme noktaları gibi olanaklar sunulmakta, bu sayede aileler ve arkadaş grupları için sosyal bir ortam oluşturulmaktadır. İçerisinde bulunan balık türleri sayesinde balık tutmak için gelenler de bu doğal güzellikten faydalanmakta ve gölün sunduğu imkânları keşfetmektedir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *